Hatırlarsanız Mardin gezisine Mardin Müzesi`ni anlatarak başlamıştım. Bugün müzenin dışına çıkıp coğrafi ve kültürel zenginliklerin kadim şehri Mardin civarında gezmeye başlıyoruz. İlk durak dünyanın en büyük üzüm işliği olan, Kürtçe "kırk kuyu" anlamına gelen Çelbira Üzüm İşliği. Roma Dönemi 5.yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Çelbira Üzüm İşliği, Mardin Nur Mahallesi`nde 2008 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkarılmış, kazılar devam ettikçe artan sarnıç sayısı bugünlerde 100`e yakın. İşin ilginç tarafı bu olağanüstü yerin Google sayesinde keşfedildiğini öğrendik.
Çelbira Üzüm İşliği, etrafında başlayan yapılaşma nedeniyle ne yazık ki imar tehdidi altında. Hemen yakınında binalar yükselmiş çoktan.
Çelbira Üzüm İşliği |
Mardin`e ulaştığımızın ertesi günü kahvaltı etmeden Dara`ya doğru yola çıktık. Dara Antik Kenti Mardin`in 30 km. güneydoğusundaki Oğuz Köyü`nde yer alıyor. Dara adının kökeninin nereye dayandığı bilinmese de Pers Kralı III.Darius'tan geldiği söyleniyor. Dara, Doğu Roma İmparatoru Anastasios tarafından doğu sınırını Sasanilere karşı korumak için garnizon kenti olarak seçilip, Mezopotamya bölgesinin idari ve askeri merkezi haline getirilmiş. Bölgenin su kaynaklarına yakın ve ovaya hakim bir noktada bulunması buranın seçilmesinde belirleyici yol oynamış. 11.yüzyıl sonlarına kadar Selçuklu ve Doğu Roma arasında el değiştiren Dara, M.S. 1150`de Artuklu Beylerinden Timurtaş tarafından kuşatılıp Artuklu Beyliği'ne bağlı bir kent haline gelmiş. 1251-1259 yılları arasında ilhanlılar tarafından tahrip edilmiş, 14. yüzyılda küçük bir köye dönüşmüş.
Mardin Müzesi Müdürlüğü 1986`dan beri Dara`da arkeolojik kazı çalışmalarına devam ediyor. Doğrusu bu kadar ihtişamlı bir kent beklemiyordum. Etrafıma baktığımda uçsuz bucaksız kent kalıntılarını görünce nasıl bir büyüklükten bahsedildiğini anladım. Üstelik günümüzde Dara Antik Kenti`nin büyük kısmı hala toprak altında, şehir kalıntılarının ancak %30-40`lık bir bölümü çıkarıldığı söyleniyor. Antik kent yerleşiminin özel mülkiyete ait yapıların altında kalmasından dolayı günümüzde ancak belirli bir alanda kazılar yapılabiliyor.
Büyük Galeri Mezar |
Alt katında yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplanıldığına inanılan 3 binin üzerinde kişiye ait olan kemikleri görünce ister istemez ürküyor insan. Mezarlık içine yapılan yürüyüş platformu ve aradaki cam penceler sayesinde alt kattaki kemikleri görmek mümkün. Burayı gezdiğimiz gün Mardin Müzesi Müdürü Nihat Bey`in özgüveniyle beni hayretler içinde bırakan 8 yaşındaki oğlu da bize eşlik etti. Tüm bölgeyi zaten defalarca gezmiş olduğundan konuya hakimdi. Mezardaki platformun altındaki kemiklerin yanına gidince gruptakiler "korkmuyor musun hiç?" diye sordular. "Niye korkayım, zaten ölmüşler" dedi:)
Dara`yı gezmeye devam etmeden kahvaltı için Şerif Amca`nın evine misafir olduk. Bizim için hazırlanmış masada gerçekten yok yok! Zaten bu topraklarda duyulan misafirperverliğin özeti gibi "başım gözüm üstüne". Yediklerimizin tadı damağımızda Şerif Amca ile vedalaşıp Dara`yı gezmeye devam ettik.
Maksem (üstü örtülü su haznesi binası) |
Agora Caddesi |
Şehrin ana kapılarından biri |
Zindan Sarnıç, M.S.VI.yüzyıl |
Altı sarnıç, üstü ev |
Buraya halk arasında zindan dense de mimari tarz ve ebatlarına bakıldığında sarnıç olduğu anlaşılıyor. Üstüne sonradan ev yapılmış olduğundan içine girmeden nasıl bir şeyle karşılaşacağımızı bilmiyordum. Fotoğraftan derinliğini de anlayabileceğiniz yapı müthiş! Aydınlatılması güneş enerjisi ile sağlanan sarnıç, Mardin Müzesi tarafından düzenlenen çeşitli etkinliklerde kullanılıyor.
Unutmadan yazayım Dara Antik Kenti`ne girişler ücretsiz. Çocuklara denk gelirseniz size çok güzel rehberlik ederler. Hatta şiir okurlar. Hangi çocuğu gördüysek şiir okumak istedi. Müze Müdürü Nihat Erdoğan`ın anlattığına göre çocuklar müzedeki şiir atölyelerine katılıyorlarmış, ondanmış bu şiir okuma sevdası.
Dara Antik Kenti için Mezopotamya`nın Efes`i denilmesi boşuna değil, gördükten sonra diyebilirim ki gayet anlaşılabilir bir tanım. İpek Yolu üzerinde bulunan Dara, bize binlerce yıllık geçmişi aktarıp, bu zengin çoğrafya ve kültüre bizi bir kez daha hayran bıraktı. Yolumuza devam etmeden Zindan`ın ordaki kahvehanede ayran molası verip, sonrasında Deyrulzafaran Manastırı`na (Mor Hananyo) doğru yola koyulduk. Devamı gelene kadar sizi Mardin sesleriyle başbaşa bırakıyorum.
Kadim şehir Mardin görmek istediğim yerlerden.
YanıtlaSilUmarım bir gün olur, fazla ertelemeyin.
SilYeniden, gitmek istiyorum ben bu şehre ♥
YanıtlaSilBen de istiyorum tekrar gitmeyi:)
SilMerhaba, Malatya Rent a Car Olarak takip ediyorum blogunuzu gerçekten harika paylaşımlar yapıyorsunuz.
YanıtlaSilBeşkonaklar Malatya Oto Kiralama ve Malatya Araba Kiralama Hizmetleri.
Çok teşekkürler.
SilBen de sık sık google map ile dünyayı gezerim böle,ülkemizin coğrafi bölgelerini de kontrol ederim,demek ki gözümden kaçmış burası..😁 Google sayesinde keşfedilmesi hem ilginç hem de sevindirici olmuş..✔ Verdiğiniz bilgiler özellikle de fotoğraflar çok harika,emeğinize sağlık..😊
YanıtlaSilSizin Google Map ile ilgili yazınızı hatırlıyorum. Gerçekten ilginç ama sonradan öğrendim ki bu yolla pekçok yer keşfedilmiş. Çok teşekkürler yorumunuz için.
SilSemicim aldığım bilgiler gördüğüm şahane fotoğraflar Mardin'i görme isteğimi kat be kat artırıyor, umarım bir gün giderim :) Hazırladığın seyahat yazılarını çok seviyorum anlatım da görsellerde harika, çok keyifli sevgilerimle..
YanıtlaSilDerya`cım umarım gidersin. Henüz bitmedi Mardin izlenimlerim, özetliyorum ama öyle çok fotoğraf çekmişim ki:)) Çok teşekkürler:)
SilGörüntüler müthiş, mutlaka görülmeli bu topraklar. Hele çocukların rehberliği çok iyiymiş.
YanıtlaSilÇocuklar her yerdeler, hep anlatmak istiyorlar. Kapadokya`da da böyleydi. Mardin`de buna ek olarak şiir okumak isteyenler çoktu:)
Silmardin nasıl güzel bir kent yaşayan bir müze adete
YanıtlaSil2014 te gittim tadı damağımda kaldı tekrar gitmek isterim
senin gezin de şahane olmuş semi
Tekrar gitmeyi ben de istiyorum, ilginç bir etkisi var. Coğrafyası, çok kültürlü haliyle alıp götürüyor insanı. Çok teşekkürler güzel yorumun için:)
SilMardin' e gitmeyi çok istiyorum. Bir nebze de olsa yaşadım bunu yazınızla. Teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim, umarım bir gün yerinde görme fırsatı yakalarsınız.
SilEline sağlık Semi! Mardin benim de bir süredir aklımda olan yerlerden ama Dara'yı gerçekten hiç duymamıştım. Çocukların şiir tutkusu da çok hoşuma gitti. Can Yücel'in kızı için yazdığı, Küçük Kızım Su'ya isimli şiirinden bir alıntıyla bitirelim o halde: "Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum!"
YanıtlaSilTeşekkürler Kaan`cım:) Gezmeyi seven biri olarak mutlaka gitmelisin, senin gözünden de okumak isterim Mardin`i.
SilDara muhteşem! Görmek ne zaman kısmet olur bakalım:)
YanıtlaSilUmarım en kısa zamanda Sezer`cim:)
SilNe güzel bir geziydi Semi :) Bu güzel yazı için tebrik ediyorum...
YanıtlaSilTeşekkürler Alp:) Güzeldi gerçekten, vesile olduğun için ayrıca teşekkürler:)
SilÜlkemizin doğal güzellikleri gerçekten muhteşem. Umarım hepsini gezecek zamanım ve imkanım olur bir gün.
YanıtlaSilUmarım hepimizin olur, daha gezmediğimiz çok yer var gerçekten.
SilHep dizilerde gördüğüm coğrafyayı mutlaka bir gün ziyaret edeceğim.. vatanın her köşesi ayrı güzel..
YanıtlaSilEvet, katılıyorum. Gezdikçe daha iyi anlıyoruz bunu. Umarım bir gün siz de gezersiniz.
SilMerhaba, Malatya Oto Kiralama olarak blogunuzu ilgi ile takip ediyorum mükemmel paylaşımlar yapıyorsunuz. Dizayn Rent A Car Malatya Araç Kiralama ve Malatya Havalimanı Araç Kiralama Hizmetleri.
YanıtlaSilteşekkürler
YanıtlaSilMükemmel bir paylaşım
YanıtlaSilMardin her zaman ziyaret etmek istediğim bir şehir.Yazınız çok güzel olmuş emeklerinize sağlık.
YanıtlaSilMardinin tarihi yapısı ve güzelliklerini hep merak ettim. Sayenizde kendimi gitmiş gibi hissettim.
YanıtlaSil