Sion Heo und Dominic Domingos, Toast als Medium
Bir önceki yazıda değindiğim gibi günümüzdeki ana problemlerden biri doğru ve bilinçli beslenmek ve buna bağlı olarak iyi bir tüketici olmak. Dopdolu market raflarının bize kestiği yüksek faturayı Berlin`deki sanat okulu Toast als Medium (Toast as a Medium) adında bir projede ekmek tüketimine dikkat çekmek amacıyla bize sunuyor.
Bir araştırmaya göre Almanya`da her yıl kişi başına 11 kg. ekmek çöpe gidiyor. Bu korkunç gerçeğin boyutlarını algınabilir kılmak için yaklaşık 11 kg.`ya denk gelen 440 tost ekmeği kullanılmış. Tost ekmeği endüstriyel bir ürün ve her dilim birbirinin aynısı. 440 yanık tost ekmeği birlikte bir duvar halısı oluşturarak gerçeği gözümüze sokmayı fazlasıyla başarmış.
Almanya`da durum bu. Peki yıllık kişi başı 200 kilo ile dünyada en çok ekmek tüketen ülke olarak 2000 yılında Guinness Rekorlar Kitabı`na giren ülkemizde durum nasıl diye rakamlara baktım. İçler acısı! Günde 4-6 milyon arasında ekmek israfından bahsediliyor. Bulabildiğim en son haberlerden biri (17.08.2017 tarihli) şöyle diyor:
İsraf edilen ekmeğin günde 5 milyonu geçtiğine dikkati çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde günde üretilen ekmeğin yüzde 5,4’ü israf ediliyor. Bu israfın 3 milyonu fırınlarda, 1,4 milyonu hanelerde, 0,5 milyonu personel ve öğrenci yemekhanelerinde israf ediliyor”
Haberin kaynağı: http://www.hurriyet.com.tr/yilda-31-4-milyarin-uzerinde-ekmek-israf-ediyoruz-40553235
Ekmeğimizi nasıl tüketiyoruz, oturup düşünelim. Çöpe atmamak adına yapabildiklerimi listeledim:
- Öncelikle az almaya çalışıyorum. Zaten yemekle ekmek yemiyoruz, kahvaltılık ya da atıştırmalık olarak ekmek alıyoruz. Fazla ise önce buzdolobında muhafaza ediyorum, bazen dondurucuya koyuyorum.
- En basit bayat ekmek tüketimi olarak tabii ki tost yapıyorum.
- Bayatlamaya yakın ekmek varsa küp küp kesip fırınlıyorum, kupkuru olduğundan emin olduğumda soğutup kavanozlara koyup muhafaza ediyorum. (çorba ya salata için süper)
- Bayat ekmeği yine fırında kurutup makinede un haline getiriyorum. (galeta unu yerine her yerde kullanılabilir)
- Kuru ekmeği ufalayıp bahçedeki kuşları besliyorum.
- Tercihen asıl sevdiğimiz unsuz ekmek ya da bol tahıllı ekmek. Ancak arada simit veya beyaz ekmek de almıyor değiliz. Özellikle misafirlerimiz varsa simit ve ekmek çeşitleri fazla oluyor. Artanları hemen dondurucuya koyuyorum. Örneğin simitleri bir süre sonra yemek istediğimizde ıslatıp fırınlıyorum, gayet yumuşak bir sonuç elde ediliyor. (bir zamanlar alüminyum folyoya sarardım, zararını öğrendiğimden beri ıslatıp koyuyorum)
- Biraz kalorili bir tercih ama bayat ekmeği hepimizin bildiği gibi yumurtalı ekmek olarak nadir de olsa tüketiyoruz.
- Yine bayat ekmek dilimlerinin üzerine domates, peynir, maydanoz veya sevilen başka şeyler de (istenirse yumurta ile çırpılarak) konup fırında ızgara yapıp pizza gibi de yiyoruz.
- Bayat ekmeğe sadece zeytinyağı-sarımsak ikilisini sürüp fırınlıyorum. Fırından sonra üzerine biraz da kekik! Nefis!
- Aranızda "papara" bilenleriniz vardır mutlaka. Küçüklüğümde okuldan geldiğimde öğlenleri annem papara yapardı. Bayılırdım! Kızarmış bayat ekmeklerin üzerine sarımsaklı yoğurt ve tereyağlı domates sosuyla. (istenirse kıymalı da yapılır elbette)
Muhtelemen çoğunu biliyorsunuzdur ama eklemek istediğiniz, önerileriniz varsa yorumlarda belirtin lütfen.
Ekmek israfına ilgi çekmek için akılda kalıcı bir görsel tema bulmuşlar, uçsuz bucaksız israf ediyoruz maalesef. Üstelik biz ekmeğin nimet olduğunu bilerek, düşürünce öpüp başımıza koyarak büyümüşüz. Ben de aynı konuyu yazmıştm blogda o zaman öğrendim ki her 10 ekmekten biri çöpe gidiyormuş. Kendi adıma kırıntıyı bile saklar, kuşlara veririm. Papara farklı bir versiyonuyla annemden kalan bir tarifimdir, bayat ekmeklerin fırında kıtır olana kadar pişirilip ya da yumurtaya bulanıp kızartılarak şurupla buluşması ile yapılan yalancı ekmek kadayıfını bir arkadaşımda yemiştim. Az da tüketsek en sağlıklısı olan ekşi mayalı ekmeği kendimiz yapmak ise idealim. Ev dışında olan tüketim israfın asıl kısmı, ülkemizde bu kadar yoksul dünyada bu kadar aç insan varken bu konuda daha ciddi planlamalar yapılmasını diliyorum ben de. Sevgiler, selamlar..
YanıtlaSilPaparanın farklı tarifleri var, kıymalı, soğanlı, biberli falan da yapıyorlar. Yalancı ekmek kadayıfı olarak yememiştim hiç.
SilEn sağlıklı ekmek tabii ki ekşi mayalı ve kendimiz yapabiliyorsak ne mutlu. Ekşi mayayı denemiştim bir ara ancak hiç tutturamadım. Böyle şeyler süreklilik istiyor. Bizim burdaki fırınlardan biri unsuz ekmek yapıyor, gerçekten harika. Tek dilimle doyuyor insan. Yemekle ekmek yemediğimiz için evde misafir yoksa beyaz ekmek, simit nadiren alıyoruz. Mutlu hafta sonları, sevgiler...
Ah, bu konuda o kadar takığım ki bazen etrafımdakileri kırabiliyorum. Bize kalmaya gelen aile büyüklerine söyleniyorum ara ara desem, ne kadar saldırgan olabilceğimi anlarsın sanırım. Babamın evinde asla ekmek atılmazdı ve tabağımıza her zaman yiyeceğimiz kadar yemek alırdık. Doymazsan tekrar alırdın ve eğer tabağına çok yemek aldıysan mutlaka bitirmek zorundaydın. Sanırım bu olay bende biraz takıntı haline geldi.
YanıtlaSilHer seferinde ev ahalisine şöyle derken duyuyorum sesimi: Migros kaçıyor mu abi?
:)
Ben ne yapacağım yahu bu durumumla.
Çok çok öperim seni.
Seni çok iyi anlıyorum:)) Bizde de annem, ablam falan kalmaya gelirse ekmekten geçilmiyor ev:) Fazlalıkları atıyorum buzluğa, sonra yazdığım gibi bitene kadar değerlendiriyorum.
SilGereksiz tüketimin her türlüsüne karşıyım. Nerden bakarsan bak emekle üretilen bir şeyi çöpe atmak (dünyada bu kadar aç insan varken) büyük lüks günümüzde. Hepimizin dikkat etmesi lazım.
Öptüm ben de:)
Annem de papara yapardi ama farkli bir sekilde. Bayat ekmekleri (kizartmadan) kucuk bir firin tepsisine dizer, uzerine bildigimiz yesil mercimek yemegini dokerdi, bir de bolca karabiber. Mercimek yerine nohutlu versiyonu da yapiliyor bildigim kadariyla. Normalde islanmis ekmegi pek tercih etmesem de papara bayat ekmekle yapildigi icin cok cekmiyor, hamur gibi olmuyor, ben bayila bayila yiyorum :)
YanıtlaSilBuralardaki atik ayristirma sistemi de cok hosuma gidiyor. Turkiye'den gelen misafirlerimize "iki haftada sadece bir buyuk boy cop poseti cop atiyoruz, onun da gunu var, sadece o gun kapinin onune cikarabiliyoruz" deyince sasiriyorlar, "biz 1 gunde o kadar cop atiyoruz, iki haftada bir cop atacak olsaydik evler cop-eve donerdi" diyorlar.
Bir cok seyin acil olarak degismesine, olumlu yonde ilerlemesine, bilinclenmeye ihtiyac var, nasil olacak bilmiyorum ama kucuk adimlarla da olsa "amaan sadece ben yapsam ne olacak ki" ya da " bu kadarcik sey ne ise yarayacak ki" ya da " daha sirada neler neler var degismesi gereken buna kadar ohoo'' demeden bir yerlerden baslamak gerek sanirim.
Ekmek israfindan nerelere geldim, birazdan egitim sistemine gecmeden burada sonlandirayim yorumu en iyisi :)) opuyorum seni..
Evet, paparanın farklı çeşitleri var. Yeşil mercimeklisini bilmiyordum mesela.
SilYazdığın gibi Almanya`da da aynı sistem. Ne zaman geleceği belli ve herkes biliyor ona göre kapısının önüne çöpünü çıkarıyor.
Biz burda çok çöp üretiyoruz, buna sebep olan çok etken var. Bilinçli şekilde tüketmiyoruz ne yazık ki. Çöp ayırma işi bazı belediyelerde var ama pek ciddiyetle yaklaşılmıyor. Migros marketin içinde ambalaj çöpleri için geri dönüşüm bankosu koydu. Kartla geçip okutup puan topluyorsun, bez çanta hediye ediyor falan. Tek kullanan bendim sanırım:)) Bir süredir de sistem dışı, çalışmıyor. Önüne başka bir stand koydular. Başka bir markette pil kutusu vardı, bir süre sonra içine rastgele çöp atmışlar, devre dışı kaldı. Bizde "bananecilik" çok fazla maalesef.
Ekmek israfı yazdığın gibi değişmesi gerekenler şeylerden biri. Çooook şey var daha.
Ben de seni öpüyorum:)
Ne kadar doğru ve anlamlı bir yazı olmuş.
YanıtlaSilAnnemde mücver,ekmek köftedsi yapar. Umarım ülkemizde bu konuyla ilgi gerekli planlamalar yapılır ve bunun önüne geçilir.
Sevgiler canım
Teşekkürler. Değerlendirebilsek ve çöpe atılmasını biraz olsun engellesek keşke.
SilSevgiler...
önemli bir konu... Sanırım bugün eve gidip papara yapacağım ;-) Sevgiler...
YanıtlaSilAfiyet olsun:) Sevgiler:)
SilMalesef bir şeyleri alarak tatmin olan bir toplumuz. Değerlendirme yerine yok etmeyi seviyoruz galiba...böyle bir konuya dikkat çektiğiniz için teşekkürler...
YanıtlaSilRica ederim, hepimizin derdi bu konu. Sürekli tüketmek yerine elimizdekileri değerlendirmeliyiz, her konu için geçerli bu.
SilSevgiler...
Evlerde de israf var ama asıl toplu yemek mekanlarında çok büyük israf oluyor. Biz ki; bir lokma ekmeği bile yerde gördüğümüzde rahatsız olan insanlardık. Sevgilerimle...
YanıtlaSilHaklısınız. Herkesin bu konuya dikkat etmesi gerekiyor.
SilSevgiler...
Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Müslüman bir ülke olarak insanlığa ve müslümanlığa sığmayacak her davranışta maalesef en önde bayrak tutuyoruz. :( Bu durum ne zaman düzelecek? Maalesef hiç de umudum yok. :(
YanıtlaSilTeşekküler yorumuzun için.
SilO umut bende de yok maalesef:( Ne yazsam bilemedim...
Çok önemli gerçekten, artık sokakta yürürken torba torba çöp halinde ekmekler görüyorum, hayvanların yemesi için yerlere atıyorlar, yerlerden toplamaktan bıktım, o nimeti o şekilde görmekten bıktım, kimse rahatsız olmuyor, ekmeği tasarruflu kullanmada pek çok önerin ortak Semicim, arık birazda sağlıksız olması nedeniyle evimizde daha da az tüketir olduk.
YanıtlaSilYa o poşet poşet ekmekleri ben de görüyorum ve gıcık oluyorum. Gerçekten yiyor mu sokak hayvanları ondan da emin değilim. Bizde de yemekle yenmiyor ekmek, doğal olarak az alıyoruz. Ama misafir vs. derken mutlaka arada çoğalıyor, o zaman da bu saydıklarımla değerlendiriyorum. Sevgiler Derya`cım:)
SilBizde en son, Kuveyt Savaşı sırasında ekmek stoklayan insanlar görmüştüm TV'da. Sene 1990. Bunun haricinde ekmek fırınlarıyla haşır neşir bir kişi olarak diyebilirim ki öyle şeyler yazarım ekmekten soğursunuz. En steril "beyaz ekmek" 5 kişinin eli değerek sofraya ulaşır. Ne stoklamaya ne de fazla fazla almaya gerek var. Ekmek makineniz varsa bebekli evler için son derece temiz ekmekler hazırlayabilirsiniz. Ülkemizde en çok tüketilen ekmek çeşidi beyaz klasik ekmek ve ne yazık ki çöpe atıyoruz. (Ben dahil ara sıra) Halbuki yemesek ya da yiyebileceğimiz kadar alsak sorun çözülecek. Sokak hayvanları da artık beğenmiyor kuru kuru ekmekleri. Şöyle bir önerim var: Ofislerdeki kağıt kırma makinesi gibi belli noktalara makineler koyar ve kuşlar için parçacıklar haline getirebiliriz.
YanıtlaSilO yılları net hatırlıyorum, öyleydi gerçekten.
SilEkmek makinem yok ama bir ara evde çok sık ekmek yapıyordum. Böyle şeyler süreklilik istiyor. Bir dönem yoğurdumu da kendim yapıyordum. Süt geliyordu bilmem kaç kilo, kaynat, bir kısmını süt olarak sakla, bir kısmını yoğurt yap vs. Piyasa yoğurtları da ekmek gibi sağlık açısından incelense yakınından geçmeyiz. Sonuç şu: her şeyi evimizde yapmaya kalksak baş etmek pek mümkün değil. (ya da evde biri kişi sadece bu işlerle ilgilencek) Az tüketmek ve güvendiğimiz yerlerden satın almaktan başka çözüm pek yok. Ama şu yazdığın makine fikrini pek beğendim, neden olmasın. Gayet mantıklı geldi. Aynı şekilde çalışan beton makineleri de var, yıkılmış binalardan arta kalanı ufalıyor.(teknik bilen biri bunu okusa çok güler sanırım:))
Güzel bir paylaşım olmuş,bizim evde pek ekmek tüketmiyoruz artık, aldığımızda da artanını tam bayatlamadan buzluğa atıyorum. Ülkemizde ekmek israfının olduğunu biliyordum da rekor kırdığımızdan haberim yoktu, ne acı, bunca açlık kıtlık varken dünyada.
YanıtlaSilTeşekkürler Fadiş. Rakamlar acı gerçekten.
Silkuru ekmekleri ben ıslatıp penceremin önüne gelen kuşlara veriyorum
YanıtlaSilonları izlemek tam bir terapi ayrıca
çöpe ekmek atılmasına karşıyım
Günah!!!
Kuşları izlemek çok hoş gerçekten. Kışın özellikle çok geliyorlar bahçeye:) Sevgiler...
SilBen de dondurucuya koyarak yiyeceğimiz kadar çıkarıyorum.Çünkü ne kadar ayarlamaya çalışsak ta illa artan ekmek oluyor.Bu şekilde yiyeceğimiz kadar çıkarıp ısıtarak tüketiyoruz.
YanıtlaSilEvet bu da bir yöntem. Biz genelde unsuz ekmek alıyoruz, buzdolabında uzun süre dayanıyor zaten. Simiti taze almışsam ve o gün artmışsa direkt buzluğa koyuyorum.
SilHepimiz bir şekilde doğru tüketmenin yöntemini kendimiz bulmamız gerekiyor işte. Çöpe yiyecek atacak kadar delirmiş olamayız.
ya baksanaaa, hamburgdaki opera binasına gidip bir eser izledin mi. bina nasıl diye sorcaktım daa :)
YanıtlaSilOpera binasına gittim, opera değil ama bir gösteri izledim geçtiğimiz ağustosta. Ama sanırım senin kastettiğin bina çok konuşulan yeni konser binası. Şu yani: https://www.elbphilharmonie.de/de/ Bu çok yeni, maliyet ve tasarımından dolayı hem konuşulan hem de tartışılan bir bina oldu. Çok istedik konser için ama yer bulmak mümkün değil. Bu yıl ilk yılı ve aylar öncesinden doldu tüm konserler.
Silevet yeni bina diyom. çok şey okudum hakkında. maliyeti yüksek doğru ama mimarisi müthişmiş. yani, örneğin dışardan vapur sesini engellemek için yaptıkları çift duvar filan. görmeden hayran oldum. gezdin mi yani içini filan. ivit orda bişi izlemeli :)
SilEvet mimarisi manyak! Gezmek için ayrıca randevu alıp tura katılman gerekiyor bildiğim kadarıyla. Buna para vereceğimize en iyisi konser yakalamaya çalışalım dedik:) İş üstündeyim yani:))
SilDünyada belki ekmeğe en çok saygıyı biz gösteriyoruz. Ama bu saygıya rağmen çok da israf ediyoruz. Bu nasıl bir tezatlıktır?
YanıtlaSilDoğru, bizde bir de böyle anlamı var ekmeğin. Yere düşse kaldırıp öperiz.
SilEkmeğe bu kadar kutsallık atfedip bu kadar çöpe atmak da bize özgü saçmalıklardan biri. Çalışma müthişmiş bu arada.
YanıtlaSilHaklısın, rakamları öğrenince şok olmuştum.
Sil