4 Temmuz 2017 Salı

Ege`yi Bırakmak Kolay Değil: Ildırı (Erythrai)

Hazır bir önceki yazıda antik kentlerden, kültürel zenginliğimizden bahsetmişken konuyu dağıtmadan yine Ege`den devam edeyim. Çeşme`yi nasıl olsa iyi biliyoruz, daha önce gitmediğimiz bir yer olsun derken karşımıza yine güzel bir Ege köyü çıktı: Ildırı ya da antik dönemdeki adıyla Erythrai. Çeşme`ye 27 km. uzaklıkta olan Ildırı Köyü Çeşme Yarımadası`nın ilk antik yerleşim yeri olması dolayısıyla da görülmeye değer gerçekten.

Araştırmalar, burada ilk Tunç Çağı`ndan bu yana yerleşim olduğunu gösteriyor. MÖ 3. yüzyıl sonlarında yapıldığı sanılan antik tiyatroya doğru gitmek üzere köyün içinden yola çıktık. Ege`yi dolaşmak için en uygun zamanlardan biri, haziranın ilk haftası ordaydık. Ramazan olması dolayısıyla da oldukça boştu ve henüz sıcak bastırmamıştı. Sanırım kavrulan yaz günlerinde yürümek pek parlak bir fikir olmayabilir.


Köy dediğimiz gerçekten köy. Az biraz turistik ama hiç bozulmamış. Birkaç pansiyon, birkaç lokanta.





Köyün içinden, köy havasını koklayarak biraz yürüdük, biraz yokuş ama hiç de yorucu değil. Köy bitip tabelayı görünce toprak yol başladı. Aslında çocuklar "biz tepeye kadar çıkmak istemiyoruz" demiş olsalar da farkına varmadan yürüdüler tüm yolu. Tabii yolda sağa sola bakmaktan güle oynaya çıktık. Bir enginar çiçeği insanı mutlu edebilir mi, kesinlikle evet!



Tarlaydı, enginardı, arıydı, böcekti derken tiyatroya geldik. Burada dönüş yolunda şöyle bir şey oldu: Kai Felix ayakkabısını bağlamak için durdu, ben de yanındaydım. O sırada bastığım taşın sallandığını hissettim ama antik tiyatrodayız, konduramadım ve "burdaki taş sallanıyor" diye öndekilere seslendim, kimse oralı olmadı ve devam ettik yola. Dönüşte oturduğumuz Agora Kafe`ye girer girmez deprem olduğundan bahsettiler ve epey korkmuşlar. O gün ve devam eden günlerde de Ege Denizi`nde irili ufaklı depremler oldu. Deprem demişken gözünüzü korkutmak istemem ama sevgili Alp`in İstanbul`daki olası depremle ilgili yazısını okunuz mu? http://www.istanbulistanbulolali.com/2017/06/istanbul-depremi-tsunami-etkisi-tarihi.html


Tiyatroyu geride bırakıp Athena Tapınağı`nı, Matrone Kilisesi`ni, Agora ve Akropol`ü görmek üzere yola devam ettik. Çocuklar bizden önce ulaşmıştı çoktan. 





Muhteşem değil mi? Nasıl güzel bir ülkemiz var dedirtiyor insana. Dağı, taşı, denizi, tarihi hepsi ayrı güzel! Bu kadar açgözlüye, rant sevdalısına, dolandırıcıya, doğa katliamcısına rağmen hâlâ güzel, hâlâ eşi benzeri yok. Turizmde dünyada bir numaraya oynamak varken enerjimizi saçma sapan yerlere harcıyoruz ya da işimize öyle geliyor. Hep diyorum, öyle ülkeler var ki yoktan var etmiş ya da elindeki değeri öyle bir sunuyor ki "vay be!" diyoruz görünce, anlat anlat bitiremiyoruz sonrasında. Bizim turizm adına yaptıklarımız ise devede kulak! Sadece koca koca tesis yapmakla, her şey dahil sistemle olmuyor bu işler. Bu haklı isyanı bir yana bırakıp size güzel bir yer daha anlatayım. 


Tiyatroya doğru giden yola sapmadan önce tam da o noktada olan Agora Kafe`yi gözümüze kestirmiştik, dönüşte uğradık. Şu boyalı teneke saksılar bile nasıl da davetkâr!


Hafiften acıkmıştık, atıştırmalık ne var dedik; oranın zeytinyağlı enginarı meşhurmuş. Otlu gözleme ve enginar söyledik. Arkasından tavsiye edilen yine ev yapımı damla sakızlı muhallebiye kaşık salladık. Gerçekten ne yediysek nefisti! Depremden korkup gelen köy sakini teyze ile ve Agora`nın sahibiyle muhabbet ettik. Yerel, sıcacık, sempatik bir yer. Yolunuz düşerse diye Agora Kafe`yi not edin bir kenara.





Burada güneşi batırmadık ama söylenene göre muhteşemmiş!


Ildırı`nın balıkçı tekneleriyle noktalayıp tam olarak nerde bu Ildırı diyenlere de ufak bir harita ekliyorum.


20 yorum:

  1. Bayıldım, bayıldım. Çok güzelmiş. Enginarın çiçek açmış halini ilk kez gördüm, zeytinyağlı dolmasını çok severim:)fotoğraflar için eline sağlık, hepsine uzun uzun bakıp iç çektim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim:) Enginarın bu halini ben de ilk defa gördüm. Bu haliyle pazarda da satıyorlardı, sadece süs için alınıyormuş. İyice kuruyunca bu rengi kalmıyormuş tabii:)

      Sil
  2. Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinden kalmış aklımda, ne güzelmiş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hiç bilmiyordum burayı. Çeşme tarafına gitmişken biraz baktık neresi var gitmediğimiz diye o zaman karar verdik gitmeye. İyi ki de gitmişiz:)

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Evet, böyle görünce umarım bozulmaz hiç diyerek ayrılıyoruz gittiğimiz yerlerden.

      Sil
  4. Ildırı'yı sizin kadar gezmesem de bende gördüm.Çok sakin ve cennet gibi bir yer.

    YanıtlaSil
  5. Nasıl güzeldir ıldır kokusu bile başka geçen sene fılm cekılıyordu artık cok sukur kı yok. Şaşkınlık ferahlık bastı bızım buraları. Gelen bır daha donmek ıstemıyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film çekildiğinden haberim yoktu, biz tamamen tesadüfen karar verdik Ildır`a gitmeye. İyi ki gitmişiz diyoruz:) Dönmek zor geldi cidden:)

      Sil
  6. Semi ülkemiz o kadar o kadar değerli ki, hem kültürel miras, hem coğrafi miras hem de biyolojik miras açısından dünyanın en değerli hazinelerine sahip ama inşaat hırsı bu güzelliği talan ediyor. Çiçekli enginarlara bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıkların ne yazık ki doğru, hep dertleştiğimiz konular Bolat.
      Enginarın çiçekleri gerçekten muhteşem, nereye gitsek vazolarda yerlerini almışlardı:)

      Sil
  7. Gerçektende güzel görünüyor... Sahinden de bırakılmaz :)

    YanıtlaSil
  8. Ah ege muhteşemdir. Bir Egeli olarak çok özlüyorum oraları. Ama Ildır'a gitmemiştim daha önce. Antik kent gezmeye de bayılırım. Görsellerle birlikte harika bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  9. Harika fotoğraflar ile harika bir yazı tebrikler.Ege'yi hissetiren bir yazı olmuş adeta.

    YanıtlaSil