Kelime anlamıyla ağaç evi anlamına gelen arboretumu kafamda tutana kadar kaç kere yanlış söyledim hatırlamıyorum. Ve evet çocuklar benden daha hızlı öğrendi ve beni düzelttiler. Tabii bunda Kai Felix`in okulla daha önce buraya gelmiş olmasının payı vardır mutlaka.
Kelime anlamı tamam da nedir bu arboretumun amacı: Bir nevi canlı ağaç müzesi olarak dünyadaki farklı ağaç türlerine şartlar elverdiğince ev sahipliği yapmak, yaşamlarını sürdürmelerine, üremelerine yardımcı olmak ve aynı zamanda bir eğitim merkezi gibi ilkokuldan üniversiteye her seviyeden öğrenciye ve elbette çevre halkına katkı sağlayıp, doğa ve çevre bilincini aşılamak.
Türkiye`nin ilk özel arboretumunun kurucusu hepimizin çok iyi tanıdığı TEMA Vakfı`nın da kurulmasına öncülük eden toprak dedemiz Hayrettin Karaca. 1948 yılında babası tarafından satın alınan ve aslında bataklık olan bu arazi ıslah edilerek meyve bahçesi olarak kullanılır, babasının vefatından sonra paylaşılan mirastan 65 dönüm meyvelik Hayrettin Karaca`ya kalır. 1978 yılında Hayrettin Karaca, halen arboterum içinde mevcut olan evin inşatına başlar ve ev 1980 yılında tamamlanır. Meyve bahçesi kısa sürede dünyanın her tarafından topladığı çeşitli bitki türleriyle arboretuma dönüşür ve 2004 yılında vakıf statüsü alan arboretumu ülkeye armağan eder.
Bahsi geçen ev işte bu. Rehberin söylediğine göre kendisi de biz ordayken evdeydi. Ancak artık 95 yaşında olduğundan zaman zaman dışarı çıkabiliyor, bazen bahçeye çıktığında ziyaretçilerle de sohbet ettiği söylendi.
Tüm dünyada botanikçiler tarafından da bilinen Karaca Arboretum`un bir de ödülü var. Uluslararası Dendroloji Cemiyeti (International Dendrology Society - IDS) tarafından çok nadir ve kıymetli bitkiler barındırdığı ve değerli bitki koleksiyonlarının korunmasına katkı sağladığı için bu ödüle layık görülmüş. Toplam 13,5 hektar üzerine kurulan Karaca Arboretum`un bünyesinde odunsal, soğanlı, rizomlu ve otsu bitkilerden yaklaşık 7000 tür, alt tür, varyant ve kültivar barındırmakta.
Karaca Arboretum`u ziyaret etmek için hafta içi günlerde önceden randevu almak gerekiyor. Biz cuma günü ordaydık ve randevu almadan gittik ama şanslıydık. Biraz bekleyip bir okul grubuyla birlikte rehber eşliğinde gezdik. Grup biraz büyüktü, dolayısıyla pek soru sorma fırsatımız olmadı. Rehber, elbette her ağacı ya da bitkiyi tek tek anlatmıyor. Arazi büyük ve belli bir bölgede gezdiriyor. Hayrettin Karaca evde dinlendiğinden dolayı eve yaklaştırmadı ve gruptaki çocukları gürültü yapmamaları için uyardı. Gezimizin süresi 1 saat civarıydı. Burnumuzun dibinde olup buraya nasıl şimdiye kadar gitmedik şaşkınım. Çocuklar da biz de çok yeşil ve öğretici bir zaman geçirdik. Tabii ki çok fotoğraf çektik buradakiler sadece tadımlık. Gelin kendi gözlerinizle görün bu güzellikleri!
Gelelim asıl meseleye... Karaca Arboretum nerde ve nasıl gidilir? Burası Yalova`da, merkeze 5 km.`lik mesafedeki Samanlı Köyü`nde. Araçsız gelirseniz de sorun değil, merkezden kalkan minibüslerle ulaşım kolay. İstanbul`dan geliyorsanız İDO ile Yalova`ya ulaşıp ordan yine minibüsle devam edebilirsiniz.
Karaca Arboretum
Samanlıköy Mah., Yalova Termal Yolu, 77200 Merkez/Yalova
Tel: 0 226 833 77 67
Tel: 0 226 833 77 67
İlk defa geçen sene duymuştum ve hatta bu sene Oytunun sınıfıyla bir gezi ayarlayalım demiştim ama kısmet olmadı. Ama seneye bahar aylarını kaçırmamalı...
YanıtlaSilSanırım bahar ayları en güzeli. İstanbul`dakine gitmedim, ben de ona gitmek istiyorum.
SilSevgiler:)
Çok güzel bir yermiş. Yolum oraya düşerse kesin gitmek isterim
YanıtlaSilGerçekten öyle, yeşilin bol olduğu yerde huzur var.
SilÇok güzelmiş, bayıldım. Ay niyeyse içime burayı da Atatürk Orman Çiftliği'ne yaptıkları gibi yıkarlar, keserler, korkusu aldı. :(
YanıtlaSilFotoğraflarda göründüğünden çok daha fazlası var tabii, çok güzel.
SilO korku bende de mevcut, zira yandaki araziyi Araplara satmışlar diye okudum bir yerde:(
Bende söyleyemiyorum :) arboretum haaha doğru mu bakıcam yazdığıma birazdan.. harika bir cennetmiş Sayın Karaca iyiki var.. bizde kimbilir kaç kez geçtik ordan :( istanbulda da var arboretum ama hala gidemedim zaman ayırmak lazım..
YanıtlaSilİstanbul`daki de benim aklımda. Bakalım denk getiririm bir gün.
Silİnsanlarımızın çoğu Hayrettin Karaca gibi düşünse ve topluma hizmet etse bugünkü durumda olmazdık sanırım.
Umarım gidersin bir gün. Sevgiler:)
Hayrettin Karaca gibi insanların sayısı çokça artsa keşke ... Kendisini hep Muazzez İlmiye Çığ ile tatlı tatlı atışırken ( ya da flörtleşirken mi demeliyim ? ) hatırlıyorum :) Gitmeyi , hatta orada yaşamayı çok isterdim . O nilüferlere ve ev sahipliği yaptığı su kaplumbağalarına ayrıca bayıldım .
YanıtlaSilBen de o iki güzel insanı birlikte düşünürüm hep:) Yazdığın gibi keşke sayıları artsa, böyle mi olurduk:(
SilYolunu düşür, Bursa`ya gel (yanıma), ordan da Yalova yaparsın:) Bak sana program bile yaptım:)
Çocukluğum, ilk gençliğim Yalova'da geçti. Hala annemin en sevdiği yerdir. Mayıs'ın sonuna yaklaştı mı toplar pılısını pırtısını evine göçer. Ben evlendikten sonra çok gitmez oldum. Selçuk pek sevmiyor oraları. (Site içindeki çocukluk, senin içine dahil olduğun ama onun hiçbir şeyin ucunu tutamadığı abuk anılar zinciri falan...) Hahaha haklı olabilir. Ben de Akyazı'da aynı hislere kapılıyorum zira :) Kardeşime söyleyeyim de bizim ufaklığı alıp gitsin. Bu arada Arboretum demek de zor hani :)
YanıtlaSilBenim çok bağlantım yok Yalova ile. Yakın mesefe olduğu için ve tabii ki İstanbul`a gidiş vs. o yüzden gidip geliyoruz. Genel havası güzel, bana nedense Bursa`nın muhafazakar yapısı orda yok gibi gelir.
SilKardeşin biliyordur kesin. Bizim burda çocukları okullar götürüyor. Biz geç kaldık sadece:)
İlk defa duydum burayı. Ama çok güzelmiş. Karaca' nın doğa bağlılığı taktire şayan.
YanıtlaSilİstanbul`da da var arboretum. Oraya gitmedim ama hep kafamda. Huzur doluyor insan doğaya kaçınca. Hayrettin Karaca gibi doğa dostu, toplum dostu insanlar çoğalsa keşke.
Sil30 yıldır yazları oradayım, her sene niyetlenir ve gidemeden geri dönerim. Kendime de bu yüzden hep kızarım :)
YanıtlaSilBence de kızmalısın. Bu yaz kendine bir hedef koy, kesin git. Gidince bol bol fotoğraf çek, bekliyorum bak:)
SilHarika bir gezi oldu benim için, sayenizde. kaleminize sağlık. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:)
SilBize çok yakınmış.En kısa zamanda ziyaret etmek lazım .Güzel bir paylaşım.Sevgiler.
YanıtlaSilTeşekkürler, vaktiniz olursa gidin gerçekten. Sevgiler...
SilGeçen sene baharda bizde gitmiştik gerçekten muhteşem bir yer
YanıtlaSilNe güzel! Ben de görünce neden daha önce gitmedim diye hayıflandım.
Silya birçok hayrettin karaca, ya da doğa ve çevre bilincine varmış bir toplum olmak gerek. böyle yerleri gezmek değil, gezerken görmek daha iyi olurdu sanırım. ama yine de iyi varsın hayrettin karaca diyorum.
YanıtlaSilevet aslında çok yakın biz de henüz gidebilmiş değiliz. tam zamanı aslında.
sağol semi yine güzel birşeye vesile oldun, hatırlattın:)
sevgiler...
Rica ederim Nagehan`cım. Bize yakın, bir hafta sonu uğrayın derim. Biz de daha yeni gittik, bunca yıl sonra ayıp ettik yani. Sevgiler:)
SilHayrettin Karaca'nın Nehir Söyleşisi'ni okuduğumda not almıştım ama gidip göremedim bir türlü. Çok iyi yapmışsın.
YanıtlaSilBurayı ilk defa sizin yazınızla öğrenmiş oldum. Gerçekten Ülkemiz için gurur verici bir yer, o kadar hektar bataklığın kurutulup bu hale getirilmesi ise ayrı bir gurur verici.
YanıtlaSilAslında bizim ülkemiz gerçekten cennetten bir köşe, bu tür yerlerin daha fazla olması gerekiyor diye düşünüyorum. İnşallah ülke yöneticilerimizde bu tür yerler için desteklerini esirgemezler ve bu tür yerler daha çok artar.
Ayrıca böyle güzel bir şeye öncülük ettiği için Hayrettin Karacan'a teşekkür ederim. Bizleri bilgilendirdiğiniz için size de teşekkür ederim.
Hep gitmek istediğimiz yerlerden biridir Karaca Arboretum. Şimdi bu paylaşımını görünce, 'mutlaka yolumuzu düşürmeliyiz buraya' dedim. Çok teşekkürler...
YanıtlaSil