Hangi heyecandan bahsediyoruz ki! Medyanın bağıra çağıra söylediği karne heyacanı aslında çoktan terk etti bizi. Bugün "e-okul" denen şeyde, bir A4 karne kağıdında yazandan çok daha fazlası var üstelik. Kabul, bir anlamda pratik; oturduğun yerden çocuğun yazılı, sözlü notlarını, performansını, sınav tarihlerini, okuduğu kitap listesini vs. her şeyi öğrenmek adına. Karne alma gününe yakın tüm ortalamalar çoktan yazılı. Yani bugünlerde çocuğun eve bu A4 kağıdını alıp gelmesinin pek bir önemi yok, tamamen formalite icabı...
Karne dediğin böyle olur: fotoğrafta gördüğünüz benim 1.sınıf karnem. 1980-1981 öğretim yılına ait. Üzerindeki puluyla, elle doldurulmasıyla, imzalarıyla bir tarih saklı benim için.
Belki de karne almanın ağırlığından kaynaklı. Aldığım gün yaşadığım sevinç, karneyi evdekilere gösterme telaşından dolayı yürüdüğümüz okul yolunun uzaması, rahmetli babamın karnemi tek tek inceleyip sırtımı sıvazlayıp, her daim gömlek cebinde olan kalemini çıkarıp imzalaması, sömestr tatilinden sonra imzalı karneyi alıp temiz bir şekilde öğretmene teslim etme sorumluluğu... tüm bu ritüel aklıma kazındı benim, karne dendiğinde anlamını böyle düşündürecek kadar.
Tamam değişelim, modernleşelim falan filan da bazı şeyler de aynı kalsa olmaz mı? Bu giden, silinen duyguların yerini ne doldurdu? Ben bu kendi çapında naif, saf duyguyu özlüyorum ya, bir tek ben miyim yoksa?
Peki tamam, şimdi tam da karne günü bu kadar nostalji rüzgarı yeter. Oturup ağlarım yoksa:)
Sevgili Füsun, tatilde çocukların katılabilceği aktivite ve etkinliklerin adreslerini yayımlamış. İlgileniyorsanız bir bakın bloguna derim. İki Kum Tanesi
Tüm çocuklara not kaygısından uzak, mutlu bir tatil geçirmelerini dilerim...
Yalnız değilsin. Yerli Malları Haftası kutlamak (California'dan ithal edilmemiş badem bulmak için çaba sarfetmek gerekiyor), öğretmenine bahçeden ellerinle topladığın papatyaları götürmek, bayramlarda semtin top sahasında diğer okul öğrencileriyle toplanıp tören yapmak (top sahası bırakmadı alçaklar), baharda okulla gideceğin piknikte yediğin erik ve kirazın tadından ayrı zevk almak, pisi pisi savaşı yapmak, kırtasiyeye gelmiş yeni bir kalem veya kokulu silgiyi çok büyük bir şeymiş gibi arzulamak, haftasonunda harçlığından elinle kalanla yine aynı kırtasiyeden gidip yeni gelmiş üç beş kitabın içinden kendine yeni maceralar seçmek, bahçede oynarken susayınca arkadaşlarımızdan herhangi birinin evinin kapısında sıraya girip teyze biz susadık diye kadıncağın başına ekşimek aklıma ilk gelenler. Biz büyüdük ve kirlendi dünya diyordum önceden ama hayır, ben hâlâ uzaylı gibi o dünyada yaşıyorum. Kirlenenler diğer şanssız insanlar ve kendileri gibi yetiştirdikleri çocukları...
YanıtlaSilAh ah nasıl da güzel yazmışsın! Yazarken bir yandan o günleri düşünürken o kadar çok şey geldi ki aklıma, gerçekten gözlerim doldu. Aslında bu hem eski günlere özlem diyelim ama belki de en çok kendi çocuklarıma bu duyguları geçiremeyişimden kaynaklanıyor. Yerli malı haftası laf olsun diye kutlanıyor, eski şenlikli zamanından uzak. İnsanlar da bir garip oldu, ya da zamansızlık mı diyelim bilmiyorum. Çocuklarına yerli malı diye bilmem ne marka hazır kek gönderen mi dersin ne ararsan var. Bilmiyorum ben en eski kafa kaldım, dediğin gibi uzaylı olan bizleriz.
Silsöylediklerinizin hepsine katılıyorum, çok uzaklarda kaldı o bizim yaşadığımız heyecan.
YanıtlaSilMaalesef demem lazım:( Aslında az bile yazdım, çok şey kaybettik, bu sadece onlardan biri...
SilÇocuklarda o heyecanı arıyorum ve bulamıyorum.
Oğlum anasınıfına gidiyor ilk karnemizi aldık.Fazla bir beklentimiz yoktu ama görüp okuyunca hayal kırıklığı yaşadım.Bilgisayar çıktısı bir A4 ve kitaptan alınma cümlelerle tavsiyeler yazıyor;((
YanıtlaSilİşte tam da bahsettiğim buydu. Ben de ilk kez elime aldığımda çok şaşırmıştım. Gerçekten ince bir A4 kağıdı ve ruhsuz. Bana hiçbir şey ifade etmemişti ve hala da etmiyor. Çocuklar için saklıyorum gene de. Üzücü...
SilBenimde karnelerim duruyor. Aldığım belgeler de.
YanıtlaSilCidden güzel anılar. Ama benim pek karne heyecanım olmadı diyebilirim. (Şimdi biraz kendini övecek :) )
Notlarımı bilirdim, süpriz olmazdı. Açıkcası karne deyince, lisede yırttığım karnem geliyor aklıma. Evdekiler, özellikle babam durumu çakmıştı da birşey dememişti. Uzun hikaye, blogda anlatmıştım.
O karne hariç, dediğim gibi heyecanım hiç olmadı. Açıkcası şimdi düşünüyorum da, o güzelim notlarla şu an bulunduğum nokta pek uyuşmuyor sanki. Ve bu sebeple kendime kızıyorum. Geliştirip yeterince yönlendirememişim kendimi. Ya da hiçbirşeye yeterince bağlanmamış ve peşinden koşmamışım.
Çok konuştum yine.
Size ve çocuklarınıza güzel tatiller dilerim. :)
Karne heyecanı yok ki, bir hafta öncesinden internetten öğreniliyor sonuçlar zaten :((
YanıtlaSilSürpriz yok yani, bildiğinin kağıda dökülmüş hali elinde...
Ama bu sefer bize bir sürpriz oldu ki, onur belgesi aldı kızım :)
Yalnız değilsin. Yeni karneleri ben de hiç ama hiç beğenmiyorum. Çıktı halini sevmiyorum.
YanıtlaSilSenin oğlanlara da iyi tatiller Semi!
Şimdiki anılar digitalli. Önceleri bana da çok zor geliyordu bu sert değişimi kabullenmek ama kabullenince de onda da sevilecek bir yan buluyor insan. Yine de yine de ilk tepkim aynı :) kimse bizim çocukluğumuzu çöpe atamaz. Bu o anlama gelmez, sadece bence bizleri özel yapıyor biraz. Birbirini anlıyorsun da yeni nesile gel de bunu anlat :)
YanıtlaSilben yine de bu bahsettiğiniz anılara denk gelmişim.ne şanslıymışım ben de :)
YanıtlaSilyerli malı haftası,karnelerimiz,önlüklerimiz,köşe kapmaca oyunlarımız,bir köşede suna-tuna,ayşegül,cinali okumaları,arkadaşlıklar...şimdiki herşey fazla robotik...
Takdirler ve tesekkurler dikkatimden kacmadi hahaha!
YanıtlaSilyanlız değilsin bendede aynı karnelerden var saklıyorum. şimdi çocuklarımızın herşeyi digital ortamlarda. fotoğraf çekmek istediğimiz zaman bizim büyüklerin tepkisi; çekiyorsunuz çekiyorsunuz hiç bir şey göremiyoruz hepsi bilgisayarda.eskiden fotoğraflar bastırılıp fotoğrafda olan kişilere dağıtılırdı. şimdi bende ara sıra bastırmaya çalışıyorum artık :))
YanıtlaSilİnan karneler her basıldığında bizim okulda öğretmenlerin hepsi birden 'nerede o eski karneler' diye serzenişte bulunur. Yani hiç ama hiç yalnız değilsin bu konuda. Şimdilerde her şey çok hızlı. Ama her öğretmen güzel bir karne hazırlamak için 1-2 saatini ayırabilir. Duy sesimizi MEB
YanıtlaSilbu saf duyguyu içinde yaşatan ve özleyen tek sen değilsin inan...anılarının çekmecesinde bu tip birikimleri olan her kalp seninle aynı düşüncede ....
YanıtlaSilonun heyecanı vardı işte
YanıtlaSilbu sistem kaldırdı valla o heyecanı
ama çohoş şu üstteki şey
:)))
Semi, yeni o klişeye sığınacağım ve eski günlere gittiğimi söyleyeceğim ama inan bana öyle oldu. Ah o ilk okul yıllarım ne güzeldi :) keşke o yıllara dönebilme imkanım olabilse :)
YanıtlaSilSonunda biz robot olacağız, duygularımızda kaybolacak ve dünyanın sonu böyle gelecek diye düşünüyorum :)) Nerde o eski günler demekte varmış kaderimizde ...
YanıtlaSildünya değişiyo işteeee di mi amaaa :)
YanıtlaSil