Çevreden toplanan yapraklarla albüm yapılır. |
Çocuklara hak vermiyor da değilim. Test çözmenin nesi eğlenceli olabilir ki, olsa olsa dersi ezberletir, hatta dersten soğutur adamı:) Üstelik de tatil zamanı...
Geçen hafta Mahfi Eğilmez hocanın "Matematikte Sondan İkinciymişiz" başlıklı yazısını tebessümle okudum. Yazıda bahsedilen program, PISA-Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (Programme for International Student Assessment). 1997`de geliştirilen, OECD ülkeleri arasında yapılan bu sınavın amacı olarak eğitimde standartlaşmayı ve gelişmeyi hedeflediği üzerinde durulmuştur. Semi, şimdi bizi çok yorma da ver adresi bakalım neymiş bu diyenler için bir video; PISA
Konuyla bağlantılı Mahfi Eğilmez hocanın yazısı ise şöyle başlıyor:
Türkiye’ye bir açık oturumda konuşma yapmak üzere gelmiş olan Nobel ekonomi ödüllü matematikçi John Nash, Türkiye’nin matematik bilgisinde OECD ülkeleri arasında sondan ikinci sırada olduğunu söyleyen gazete muhabirine “İyi matematik bilmeyen ülkelerde adalet yoktur” demiş. Oysa Türkler kadar matematiğe kendini, daha doğrusu çocuklarını adamış görünen başka bir toplum var mıdır bilmem. Ama buralarda adalet olmadığı da bir gerçek olduğuna göre Nash haklı mı diye düşünmekten kendini alamıyor insan. O zaman iki durumdan birisiyle karşı karşıyayız demektir: Ya matematik öğretmiyoruz onu da sosyal bilimler gibi ezbere dayandırıyoruz ya da sınavda kazanmak için öğrenilip hiç uygulanmadan unutulan bir matematik öğretme sistemimiz var. Devamı....
Bir kutu bulunup özenle boyanır. Göz, kol yerleri açılır ve robot kafası olduğu söylenir:) |
Yazıdan kendime atlarsam eğer, tüm eğitim hayatım boyunca matematiği öğrenemeyen grupta yer aldım hep. Dört işlem dışında ne öğrendiysem gereksiz gördüm. Üstelik işin kötüsü, sistemdeki ezbercilik bunun farkına varmamı engelleyip bir de üstüne İİBF`de okudum! Ne manyaklıktır aslında, sevmediğiniz halde istatistikle, vergi hesaplamalarıyla, teorilerle uğraşmak...vize, final stresi yaşamak...Sonrasında okul bitti-bitmedi derdine düşüp aileyi utandırmadan deli gibi çalışmak!
Kaptırıp gitmek kendini, aslında bizim dönemde hemen hemen hepimizin yaptığı...
Şu an mevcut sistemde(!) ne kadar mümkün olur bilemiyorum.
Hani kafayı test kitaplarından, dershane sınavlarından kaldırıp yaşayarak öğrenmek ve bunu yaparken kendini keşfetmek,
beklentilerini sınamak veya ne sevip sevmediğinin farkına varabilmekten bahsediyorum. Biliyorum çoğumuz için ütopik şeyler bunlar ya da sadece temenni diyelim. Ama ben kendi adıma ancak şunu söyleyebilirim; bu çarka teslim olmak, çocukları çözümsüz bırakıp hayatın bundan ötesi yokmuşcasına davranmak istemiyorum. Hesaplarım hep bu yönde. Bendeki matematik bilgisiyle hesap tutar mı kısmı benim için de muamma:)
Bu doğrultuda benim onlara yön verdiğim gibi kimi zaman da onların bana yön vermesine hiç ses çıkarmam.
Evdeki herkesin oynayabildiği Mankala, en sevilen oyunlardan:) |
Oyun, Afrika`da toprağa açtıkları çukurların içinde çakıl taşlarıyla oynanıyor. (deniz kabukları, tohumlar, keçi, koyun ve deve gübresi de çakıl taşı görevini üstlenmiş.) Nijerya`da Ayo, Batı Afrika ve Karayipler`de oynanan Wari en çok bilinen Mankala çeşitleridir. Afrika`nın birçok yerinde ve Karayipler`de oyunu sadece erkekler oynarken, Güney Asya`da kadınlar ve çocuklar oynar.
Türkiye`de ve Türk Dünyası`nda bilinen isimleri ise: Kale, Kuyu, Kuyu Gayası, Kuyucuk, Mankala, Mangala, Melle Kayası, Güç Oyunu, Tokuz Korgool, Dokuz Kumalak vb.
Mankala, Arapça`da hareket ettirmek anlamına geliyor, oyunun bazı bölgelerde Kale ve Kalah adıyla bilinmesi ise oyunun Türk kültürü kaynaklı olduğu yönünde işaretler veriyor.
Oyuna bizden not vermek gerekirse; her şeyden önce oyunun basitliği ve kısa sürmesi herkesin oynayabilmesini kolaylaştırıyor. Taşları öyle bir dağıtmalısınız ki, (işte işin bu kısmında hesap kitap devreye giriyor) en çok taşı toplayıp kazanan kişi olun. Peer Ole, havası batsın, "sürekli yenmek çok sıkıcıymış" edasıyla evde geziyor:)
Patlatmadan yapılan her balon çok sevindiricidir:) |
Bir sonraki post "Semi Kaçar" postu olabilir. Ama öncesinde bir terslik olmazsa bu kez çocukları da götüreceğim sergi var, The Great Masters sergisi ve bir atölye çalışması...
Herkese mümkün mertebe paşa gönlünüzün dilediği gibi bir hafta sonu dilerim.
Sistem ve eğitim üzerine çok laf edilir ama ne elde ederiz bilmiyorum o yüzden o konuya hiç dalmıyorum, ya bu diyarı terk ya da deveyi güt hesabı. Süprizlerle dolu birisin Semicim hemen hemen her postta yeni birşeyler öğreniyorum senden :) mutlu haftasonları dilerim..
YanıtlaSilDerya`cım dediğin gibi çok şey söylenir de susuyoruz hep.
SilGitmek yerine kalmayı tercih ediyoruz ama elimizden geleni de yapıyoruz.
Yazdıklarımı ben de yazarak aslında pekiştirmiş oluyorum:)
Herkes faydalansın ne mutlu bana:)
İyi hafta sonları sana da...
matematik konusunda mahfi eğilmez, sen ve birçok kişi gibi düşünüyorum, dört işlem biliyorum gerisi boşşşş:))) tabi öyle değil ama sevmiyorum, hem de hiç. matematik bölümü mezunu yeğenim bile beni ikna edemedi beni gerekli birşey olduğuna:) doğru söylüyor ama ben buna inanmak istemiyorum:)
YanıtlaSilmankala hakkında hiçbir bilgim yok, ama çok dekoratif göründüğünü söyleyebilirim:) ben de en yakın zamanda nagiş kaçar yazısı yazmak isterim, sıkıldım, bunaldım semi'cim.
yine birbirinden ilginç konularla semi karşımızdaydı, teşekkür ediyorum yürekten:) bir çırpıda okuduğum gibi, hocanın yazısınıda okudum büyük bir zevkle ve kendimden çok şeyler görerek, özellikle ilk paragraflarda:))
sağol, varol semi'cim.
iyi bak kendine
öptüm seni
Senin tatil de yakın nasıl olsa, sık dişini:)
SilMatematik lazım gerçekten, bak şimdi dikiş dikerken bile gerekli, ölçü alırken...dersleri iyi dinlemediğime pişmanım:)
Mahfi hocayı övmek bana düşmez ama kendi dalında en iyilerden bence.
Konuları ilginç bulmana da ayrıca sevindim Nagehan, teşekkürler güzel sözlerin için...
Sanırım artık tatilden sonra görüşürüz.
Sen de kendine iyi bak canım:)
matematik 4+4+4 tür gerisi teferruat Semi... :) 4+4+4+++4 falan işte
YanıtlaSilfena değilimdir matematikte ama benim aklım balonda kaldı süper gözüküyor müthiş...
Birde unutmadan söyleyeyim Mankala yı buluşma yaparsak ve sadece parmak kadar kişi olursa diye yanında getir oynarız emi... :)
Senin oğlan biraz büyüsün, bu balonları ben bile çok sevdim. Küçükleri kesmiyor artık:) Ama piyasa fena, bu balon çıkaran sıvıyı kendim evde yapmayı denedim. Neler kullandım da olmadı. Böyle büyük balon çıkaramadık. Gidip alacaksın her seferinde paşa paşa diyorlar yani:)
SilÇok sık kullanım bütçeye zarar, havaya balon parası:)
Mankala`yı getiririm de sizde iş yok. Hani Mr.E, duy sesimizi!!!!
Temmuz sonu oldu, bir meeee sesi duyamadık! Yok sizde iş yok:)
Kendisini görürsen selamlarımı ilet, Mankala oynayacakmış adam eksik de:)
Sorma oruç diye buluşma çıkmıyor bizde bu aralar..
SilKimyager bir bloger bulmak lazım demekki burdan haber salalım Semi..
Havaya balon parasıda güzel olmuş hani...
Mankala içinde sadece oynayalım bütün günü yemeyelim ya...
Kendimi bildim bileli matematiği çok sevdim ben. Okulda hep yüksek notlar aldım ve hatta bazı zor problemleri çözerek bilgiçlik taslamışlığım bile vardır. Problem çözmek bana bir oyun gibi geliyor belki de bilmiyorum ama keyif alıyordum sayılarla oynaşmaktan... Hala da severim, severek anlatırım. -idealim metamatik öğretmeni olmaktı zaten ya neyse- Mankala'yı ise bilgisayar oyunları ile ilk tanıştığım yıllarda board gameslerden birinde görmüş, nasıl oynandığını keşfetmiş ve baya ilerlemiştim yani en azından bilgisayarı yeniyordum :) Emre'nin dediği gibi bi gün getir de oynayalım :)
YanıtlaSilSevgiler canım, öptüm...
Senin için ne güzel matematiği sevmen, lazım şu hayatta:)
SilMankala`yı sanal olarak hiç oynamadım.
Bir sonraki blog buluşmasında getiririm, bütün akşam oynarız artık:)
Sevgiler...
Ah o matematik. Ada beni geçti, Deniz'in de geçmesi yakındır. Hiç sevemedim çokları gibi...mankala'yı ise ilk kez duydum, araştırılacak....
YanıtlaSilÇocuklar öyle, bazı soruları ben çözemiyorum doğrusu.
SilYorumlardan birinde Mankala ile ilgili bir link vermişler: http://www.mangala.com.tr/oyun_kurallari.html
Çok güzel açıklıyor, evde yapılabilir hatta.
Havuz problemi kuşağının bir ferdi olarak alışamadım matematiğe, sana sonuna kadar katılıyorum. Bu arada tatili hakkıyla değerlendirmek de dersleri rafa kaldırmaktır bir yandan. Amanın bu mankala tam benimkilere uygun bir oyunmuş, sevdim:)
YanıtlaSilGelen yorumlarda Mankala ile ilgili bir link verildi, çok açıklayıcı. (benden daha iyi açıklanmış:))
Silhttp://www.mangala.com.tr/oyun_kurallari.html
Senden sürekli yeni terimler, yerler, uzmanlar ve bir sürü şey öğreniyorum. Harikasın Semi, sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkürler, utandırma beni Ülker`cim:))
Siltam bir matematik aşığıyken psikoloji okumam beni tanıyan herkesi şaşırtmıştı, ah ah hala özlerim uzak kaldığım sayıları, soruları.
YanıtlaSilmankalayı merak ettim, hep beraber oynasak mı bir gün?
sergi ve atölye çalışması notlarını bekliyorum.
sana da iyi hafta sonları semicim:)
Hep birlikte oynayalım, getireyim yanımda:)
SilMatematiği sevmen büyük ihtimalle sana gene de yaramıştır. Matematiğin girmediği alan yok gibi:)
Güzel bir hafta sonu diliyorum sana, öpüyorum...
Burada gorunce merak ettik oyunu. Kurallara suradan baktik, oldukca net aciklanmis, videosu da var:
YanıtlaSilhttp://www.mangala.com.tr/oyun_kurallari.html
Veeee kagit uzerine kutular cizerek ve mercimeklerle basladik oynamaya, cok keyifliymis :)
Link vermen çok iyi olmuş. Gerçekten çok faydalı, teşekkürler.
SilÇok zevkli bir oyun. Çocuklar nerden bildiler dersen, okulda düşle-yap isimli bir ders var. Oyun oynuyorlar, bazen kafalarındakini hayata geçiren projeler yapıyorlar. Bu oyunu da öğretmen bir Almanya ziyaretinde tesadüfen almış. Çocuklara oynatıyor derste.
Ama dediğin gibi insanlar toprak üzerinde oynamış sonuçta. Her türlü oynanır, kağıt üzerinde neden olmasın:)
Semi nereden buluyorsun bu can evi konularini yahu? Ben de tatil sonrasi yazmak icin buradaki okul sistemi uzerine bilgi topluyordum!! Tesadufe bak!
YanıtlaSilBen senelerdir kendimi matematik ozurlu sanirdim, 35'imden sonra olmadigimi anladim! Hatta sevebilirmisim bile! Ne yazik!
Lise'ye baslarken (anneler bizi ogretmenlere teslim ediyorlardi o zamanlar) Matematik mi Edebiyat mi sececeksin dediler, e ben sanat tarihi okuyacagim veya filoloji, edebiyat olsun dedim! Kimse demedi ki matematik bilmeden sinavlari gecemezsin!!!
Hadi parali okulda okuduk, tuttum Isletme okudum, butun sosyal dersler 10, gerisi don! Ite kaka bitti okul!
40 yasima gelmek uzereyim hayatim da ne olmak istedigimi simdi biliyorum ama maalesef cok gec, ancak hobi olarak edinebiliyorum bazilarini, o yuzden kesinlikle anne ve babalarin okul yonetimine inat cocuklarini gozlemleyerek onlarin duzgun secimler yapabilmesi icin firsat yaratmasi gerektigini dusunuyorum. Insan en sevdigi ve en iyi olabilecegi isi yaparak da para kazanabilir ve en onemlisi cok para kazanip depresyona yenik dusmektense mutlu yasayan insanlar arasinda olmayi tercih etmek gerekir!
Anliyorum, gecim derdi, sosyal statu, bireysel basari bunlar cok onemli ama ortasi vardir mutlaka, isini sevmeden yapan insanlar yuzunden cikiyor butun kargasa bazen!
Board game denilen oyunlarla da aram hep soguk oldu halbuki cok severim ama oynayacak adam olmadi etrafimda veya cok bilenler sabir edip oynamadilar benimle! (off tam acilarin kadini oldum ben de haaa!)
Internetten Go, Mahjong ve Okey oynayip dururum, Mikado ve Scrable hep en cok eglendiklerim! Simdi su Mangala'ya da el atalim bakalim :-) Biliyorsun tavla bilmeyince adamdan saymiyorlar okulda, onu gectim de ben King ogrenmeden okuldan mezun oldum ya hala ona yanarim!!!
Amerikan okul sistemini bir de senin araştırmanla okumak isterim. Biraz duymuşluğum, okumuşluğum var. Özellikle son yıllarda Avrupalıların olduğu gibi onların da Finlandiya sistemini araştırdıklarını okudum bir yerlerde.
SilSenin durumun çoğumuzda mevcut. Yazdığım gibi ne olduğumuzu, neye eğilimimiz olduğunu çok geç farkına vardık. Çocuklarım için hep diyorum ki, öncelikle insan yetiştiriyorum. Ve bence hayatta doğru insan olursan, ne istediğini gerçekten bilirsen, bu doğrultuda çalışırsan elde edemeyeceğin bir şey olmaz. Üniversite okuyup okumamak bile onlara kalmış. Hele bizdeki kasabanın üniversitesine gitmek için gidersen bir işe yaramıyor zaten. Gelecekte (şu anda olduğu gibi) fark yaratman lazım. Sadece meslek sahibi oldum kısmıyla da iş bitmiyor. Bu sebeple çok yönlü olmaları konusunda elimden geleni yapıyorum. Özel okula gidiyorlar(çok istediğimden değil, çaresizlik diyelim), zaman zaman ödev konusunu abarttıklarında okula giden bir veliyim. Fazla verirseniz çocuğu bıktırıyorsunuz, bu kadar ödev de neyin nesi diyorum.
Özetle, senin de dediğin gibi işini sevmeyen insanlardan ancak mutsuz bir toplum çıkar. Bunun da ne kendisine, ne ülkesine faydası olur.
King bilmeyen bir mezun ilk kez duydum. Kantinde çok zaman geçirmedin demek ki, yoksa derslere mi girdin:))
Sanalda hiç oyun oynamadım. Bu da benim cahilliğim olsun:)
Haydi öptüm seniiiiii....
Tamam asagilama yaaa! Ogrenmenin yasi yok, King ogrenmeden olmek yok! Hahaha ve evet dogru gozlem kantinde isim olmadi hic, ben kitap kulubu uyesiydim, kitabi evde okur kulupte ( cok merkezi yerdi yav!) Takilirdik hehehe
SilNeyse, canikom, cok dogru dusunuyorsun, butun soylediklerine katiliyorum!
Okul yazisi da sistemli olarak ilerliyor :-) eminim cok sasiracaksin!
Matemetik hayatın her alanında var. Birazdan linke girip inceleyeceğim çok merak ettim oyunu. Gene her zaman ki gibi çok güzel bir post olmuş. Bu arada iyi tatiller...
YanıtlaSilHaklısınız, matematiksiz bir hayat yok:)
SilSevgiler:)
Semi bu oyunu doğduğum kasabada bilmeyen çocuk yoktur yahu, kuyu diye oynadırdık:) bak toprak kokusu burnuma geldi:) vay be ilk defa bu oyunla ilgili bir yazı okudum hayatımda. Matemtik ile aram iyi ama benden bir mühendis çıkmaz ama bizim Teo Annesine benzemiş matematiği daha güçlü sanki!
YanıtlaSilBolat, isimlerden biri de Kuyu zaten:)Bir Türk oyunu olduğu konusu var zaten. Ama Afrika`da da çok oynanmış, oynanıyor. Çok farklı isimleri var. Bir nevi Batı`nın satrancının yerini Afrika ve Asya`da Mankala (ya da Mangala) alır diyorlar.
SilÇocukların matematik sevmesi iyi bir şey. Teo da seviyorsa ne mutlu, okulda hayatı kurtulur:)
Benim için öp o matematik seven Teo`yu:)
Peer Ole'nin defterinde "Defne Yaprağı" yazıyor ya, biliyorsun lüfer'in en küçük bebesinin adıdır defne yaprağı onu da öğretmek lazım teres'e :)))
YanıtlaSilÖğretelim, ne kadar erken o kadar iyi Bolat:)
SilYine tebessumle okudum sevgili Semicim, matamatikte hic iddiali degildim, ama ablam sular seller gibi hala yalar yutar :))
YanıtlaSilÇok teşekkürler güzel yorumuna:)
Silblogunuzu ilk kez bu gün gördüm çok keyifli.sizi izlemeye aldım bende beklerim.sevgiyle kalın
YanıtlaSilDaha önce de yorum bırakmıştınız postlarımdan birine.
SilNeyse tekrar ziyaretiniz için teşekkürler:)
Benim de eylülde vermem gereken bir matematik sınavım var.Hani böyle türev,integral filan...Ve artık benim bunu vermem gerekiyor...Sürtünsem size bulaşır mı dersiniz..habire matematik çalışıyorum ama sıkılıyorum arkadaşım ya:-(
YanıtlaSilKolaylıklar diliyorum size, yerinizde olmak istemem diye de eklemek istiyorum:)
Sililk kez duydum bu oyunu....
YanıtlaSilGüzel bir oyun. İnternette araştırın, Mankala ya da Mangala diye bakabilirsiniz.
Sil: ) Aklıma Nairobi günlerim geldi. Orda görmüştüm ben bu oyunu: ) Pek anlamlı gelmemişti ama hangi oyun anlamlı ki, işte bende de böyle birşey var, illa sonunda bir anlamı olmalı! Mesela, Jenga da böyle geliyor bana.
YanıtlaSilNeyse ben asıl şu Defne yazan elleri sımsıkı sarasım geldi ilk sayfana bakınca, bir an "niye kızımın adını yazıyor" dedim kendi kendime: )
Ya o bu değilde ben matematikte iyi olanlara karşı ayrı bir hayranlığım var: ) Bence zeki insanların yapabileceği birşey matematik. Hele ki soyut matematik: )
Oyunda ne anlamı arıyorsun ki?
SilBence oyun eğlendirmeli ama kafa da çalıştırmalı. Mankala onlardan biri, çünkü farkında olmadan hesap-kitap yapman lazım. Ben oyunda anlamdan çok iyi bir amaca hizmet etmesine bakarım.
Lego gibi, en sevdiğim oyuncak türüdür mesela. Lego`nun teknik serisi var ki akıllara zarar! http://search2.lego.com/?q=lego%20technik&lang=2057&cc=US
Mimar serisini görmediysen onu da gör derim:)http://shop.lego.com/en-US/Architecture-ByTheme
Nerden nereye geldim:)))
Haydi öptüm seni:)
Ne keyifli bir oyunmuş mankala. Yunus'u bilmem ama ben istiyorum =)
YanıtlaSilÇok zevkli bir oyun, aynı zamanda biraz da hesaplamalı:)
SilBen de oynuyorum zaman zaman ama çocuklar benden daha iyi:)
Hemen edinilesi bir oyunmuş, çok teşekkürler :)
YanıtlaSilEn sevmediğim dersti Matematik,pek iyi notlar almazdım malesef:)oğlum bana çekmemiş sınavlardan 100 tam puan alıp öğretmenin çocuklara sınav kağıdını dört dörtlük kağıt diye salladığını bilirim. Tabii her zaman değildi 80-90 aldığıda olurdu,övünmek gibi olmasın:)Tatili bende çok aramam yazın denize girmesemde olur :) Ve oyun özürlüyüm,nettede oyun oynamıyorum gerçek hayatta da okey falan bilmiyorum :) keyifli tatiller diliyorum...
YanıtlaSilBenim oğlanlardan biri de matematiği çok seviyor.(şimdilik)
SilSanal oyun ben de hiç oynamadım ama okey ve kağıt oyunlarını bilirim:)
Deniz, kum hiç aramam doğrusu, çocuklar olmasa deniz ya da havuz kıyısına nadiren uğrarım sanırım.
Sana da güzel günler diliyorum Nuray`cım:)
Yarama parmak bastım :( Malesef hep nefret ettim Matematikten, şimdi çok pişmanım, artık çok seviyorum ama karşılıksız :) Sadece seviyorum, anlamamaya devam :)))
YanıtlaSilHani anne-babalar yapmak istedikleri ama imkan bulamadıkları ya da beceremedikleri şeyleri çocuklarından beklerlermiş ya, vallahi de billahi de ben de çocuklarımdan iyi matematik bilmelerini ve dahi sevmelerini istiyorum, çok istiyorum ;) Evet piyano, bale, gitar, resim vs. yapamadım, piyanoya, baleye imkan bulamadık hiç mesela ama onları beklemiyorum çocuklarımdan, istediğim sadece "matematik" çok şey mi allahaşkına sen söyle Semi ;) İyi insan olsunlar, hayırlı evlat olsunlar, iyi huylu çocuklar olsunlar tabii bir de ;)
Sevgiler çoooookkk....
İnsan çocuklardan her zaman ister istemez beklenti içine giriyor. Fazla üstüne gidilmeden biraz yön vermek sanırım çok kötü değil:)
SilMatematiği sevebilse keşke herkes. Her alanda geçerli, yaşamda olmazsa olmaz:)
Vallahi senin isteklerin çok Esen:)
Çocuklarına sabır diliyorum:))))
:)))) Ben deeeeee...
SilOraya da yazdım ama mahçup oldum şimdi bizim evin dibindeki musiki derneğinin keman kursuna gönderiyim diyorum Nehir'i ;))))
Bakma sen, ben ne yaparsam yapayım zaten onlar kendi yollarında gidecekler, benimkiler sadece temenniiiiii, olursa olur olmazsa da amennaaa ;) Hep çok kıymetliler gözümüzde, ne olurlarsa olsunlar :)
bizde toplum olarak şöyle bir kanı da var bir kişinin eğer matematiği iyiyse o kişi bak bu okur kafası çalışıyor hım zeki imiş derler ,bizim eğitim müfredatına inmek istemiyorum ,ben üçü ,dokuzu anlamam herkesin ilgi alanı becerisi farklıdır ben çok güzel bir eser yapıyorum diyelim ama bunun pazarını oluşturamıyorum başka biri konuşma sanatı ve ikna kabiliyeti vardır ve satışını yapar bir de illaki herkes üniversite okuyacakmış okumadan da insan kendini eğitebilir ve başarılı olabilir örnekleri çok
YanıtlaSilMendel pederdi,Rosetta taşını çözen dillere merakı olan bir araştırmacı idi v.s.
konuyu dağıttım sanırım bence çocukluktan insanın içinden gelen ve merakı neyse ona yönlendirmek lazım ,sen çocuklarını güzel yetiştiriyorsun bence
ben bu oyunu yeni gördüm ,öğrenmiş oldum güzel
sevgiler Semi :)
Aynen katılıyorum Fatoş`cum. Herkesin üniversiteye gitmesi gerekmiyor. Yaşamdan ne beklediğin önemli, istikrarla üzerine gitmek, çalışkan olmak önemli belki de. Hani tuttuğunu koparan derler ya, işte ondan. Dediğin gibi dünyada örnekleri çok...
SilBenimkiler için elimden geleni yapıyorum haliyle ama seçimi onlara bırakmak istiyorum. Öte yandan merak da ediyorum:)
Sevgiler benden de:)
adam haklı doğru söze ne denir.. Matematik zekayı kullanma işidir. Biz geometriyi bile ezberleyerek problem çözen bi topluluğuz:) matematiğe nedense tüm anneler çok düşkündür hep çocukları fen matematik bölümü seçsin isterler malesef durum böyletdi şimdi değişmişmidir pek sanmıyorum. olimpiyatlarda hala madalya alamamış olmamızda bizim matematiğe düşkünlüğümüz olsa gerek:))) ee adalette olmadığına göre doğru söze ne denir..
YanıtlaSilÖzge`cim, tespit korkarım doğru...
SilAileler çocuklar için hala bir şeyler istiyor tabii.
Ben benimkileri bir derece rahat bırakıyorum, neye eğilimleri varsa bir süre sonra ortaya çıkar diye düşünüyorum. Bakalım:)
Sevgiler...
Pöffff, şu matematikle ilgili söylenenler, ya Semi nolcak bizim halimiz :) Hayır ben seviyorum çok seviyorum, hiç sıkıntı yaşamadım şimdiye dek matematikle de, bunu bilmeyenlere anlatamıyorum işte bu tutkuyu :)
YanıtlaSilNeyse gidip uyuyayım en iyisi.
Matematiği sevmen ne güzelmiş, bir tutku mu onu ben de bilmiyorum doğrusu Leyla:))
YanıtlaSilSevgiler Leyla`cım:)
merhabalar.. mangala oyununu babamın öğretmenlik yaptığı, yaşadığımız şehir nazilliden, memleketi olan burdura gittiğimiz her yaz tatilinde, köyde oynardık eskiden.. ablamla ikimiz, köyle ilgili herşeyi olduğu gibi bu oyunu da hala- amca çocuklarından hevesle bir çırpıda öğrenivermiştik hemencecik..toprağa karşılıklı küçük çukurlar kazar, topladığımız aynı büyüklükteki taşlarla, büyüük stratejiler geliştirerek oynardık her defasında.. tırnaklarımızın dibi toprak dolardı küçücük avuçlarımızla çukurdan taşları avuçlayacağız diye.. bahçeden eve çıkarken özenle temizlenirdi o tırnak dipleri annemiz kızmasın diye :P
YanıtlaSilşimdi 38 yaşında, istanbulda yaşayan üniversite mezunu bir ev hanımıyım.. bu yaz gidince babamın yazlık olarak kullandığı köydeki evine, gördüm ki kızımla yaşıt anasınıf yaşı çocuklar laptopun başından kalkmıyor dışarda akan şırıl şırıl dereye inat.. bakkaldan büyütme köyün marketinde hazır pudingler, hazır yoğurt ve peynirler cirit atıyor..hey gidi günler hey dedirtiyor insana..
gecenin bir vakti okuyunca yazınızı yaram deşildi, paylaşmak istedim.. sağlıcakla kalın.. selam ve sevgi ile..
ayse t.k.
Merhaba Ayşe Hanım, belli ki şanslı bir çocukluk geçirmişsiniz. Ben de sokaklarda çok oynadım, ağaçlara tırmandım vs.ama Mankala ile (ya da Mangala) yollarımız kesişmemiş demek ki...
SilÇocuklar öğrettiler bana. Bir heves anlattılar, eve alınca da turnuva yapar gibi oynamaya başladık ve biz de çok sevdik.
Günümüzün durumu aynen anlattığınız gibi maalesef. Köyler de köy olmaktan çoktan çıktı.
Çocukların tabii ki bizim 30-40 sene öncesinini çocukluğunu yaşamasını beklemem. Ancak kavramların, değerlerin bu kadar karıştığı bir ortamda bu çocuklara doğruyu nasıl gösteririz onu bilemiyorum. Bizim evde yasak yok elbette ama kendilerine ait laptop ya da Ipad de yok. İzin var ama süresi de var. Frenleyerek, doğruyu anlatarak, yasaklamadan yol göstermeye çalışıyoruz.
Sabırla... Hepimize kolay gelsin:)
tekrar selamlar.. yanlış anlaşılmasın kızım değil, köydeki komşu çocuklarıydı laptop başından kalkmayan ;)
Silyoksa gittiği okulu paralelinde uygulamaya çalıştığımız montessori sistemine göre çocuklara doğadaki küçük ayrıntıları farketmek, farkettirmekti bizim amacımız..
köylerde hayat öylesine değişmiş ki, köy yumurtasına ya da yapmak istediğimiz kepekli ekmek için una ulaşmak, köylülerin teknolojinin rahatlığını keşfetmesinin sonucunda çok zordu.. ;)
sokaklarda, bir ellerinde kola, bir elinde cipsle karnını doyuran çocukları görünce, bunları tükettirmemeye çalıştığımız kızıma manzarayı açıklamam da güç oldu tabi..
neyse.. dediğiniz gibi hepimize Allah kolaylık versin...
selam ve sevgilerle..
ayse t.k.
Merhabalar, yanlış anlamadım merak etmeyin:)
SilSanırım en zor kısım çocuklara anlattığımız dünya ile dışarısının çok farklı olması. Büyüdükçe sorular da büyüyor. Elimden geldiğince, yetebildiğim sürece anlatmaya çalışıyorum. Bu bazen çok yorucu elbette ama sonuçta biz seçtik bu yolu.
Sevgiler:)