Bir yere gidiyorsam önce büyük taşı koyarım sonrasını da boş bırakmam, ziyan olmasın hesabı:)
Geçen hafta sergi bahanesiyle gittiğim Karaköy tarafında uğramam gereken bir adres vardı: Kağıthane! Adı her şeyi söylüyor zaten, bilmeyenler için internet sitelerindeki sloganı dükkanı anlatıyor:
Bu hipnoz cümlesi kafamda, Karaköy şubesinin de olduğunu duyunca tam benlik olan bu dükkanı listeye alıp İstanbullu edasıyla çok da aramadan buldum. Minik bir dükkan ama kağıt tutkunları için alış veriş yapma potansiyeli yüksek. Ne ayakkabı, ne kıyafet dükkanı.....hiçbir dükkanda bu kadar vakit geçirmem. Beni cezbetmez, benim için ihtiyaç zamanı gidilecek yerlerdir."buradaki hiçbir şeye gereksinimin yok, ama gördüğünde hepsini birden isteyeceksin"
Kağıthane öyle mi, bir baktığıma tekrar bakıyorum. Defterler, bardak altlıkları, Amerikan servisleri, magnetler, kartlar....hepsi %100 Türk malı! Aklınıza gelebilecek kağıttan yapılmış, bazıları İstanbul temalı ürünler, kağıt dışında el yapımı porselenlere de göz takılmıyor değil. Ufacık dükkanın içinde kaç tur attım:) "Bir şey almalıyım" hissiyle çok gerekli(!) olduğunu düşündüğüm geri dönüşmüş defter, "s" harfli deftercik, Tekel kibrit kutusu baskılı defterler, kedili kart, çocuklara isim-hayvan-bitki oyun kağıtlarını aldım, bazıları hediye olacak. Adamlar haklı, başa dönersek; hiçbir şey gereksinim değil ama hepsini almak istersin!
E ne yapalım, herkesin bir defosu var:)
Blog takipçisi iseniz "a ben bu Kağıthane`yi bir yerlerde daha okudum" diyebilirsiniz, ki muhtemelen o yerlerden biri de budur!
Ek olarak kurcalamak isterseniz adresler:
Karaköy Dükkan: Kemankeş Caddesi No:11 Karaköy/İstanbul
Twitter: kagithanecomtr
Pinterest: Kagithane
Facebook: Kağıthane Hauseofpaper
Hazır oralara kadar gitmişken bir adres daha var atlanmaması gereken: Julius Meinl, telaffuzu zor olduğundan asıl adıyla Karabatak!
Hikaye kısaca bu ve Julius Meinl logosu kahveyi Viyanalılarla tanıştıran Osmanlı`ya ithafen çizilmiştir.
Tam bir kahve tiryakisi olduğumu söyleyemem. Ama benim için bir şeyin hakkını vermek, içerken keyif almak önemli. Dolayısıyla 'coffee to go' tarzı kahveler, kağıt, plastik içinde sunulanlar bana göre hiç değil. Nasıl ki rakı için rakı masası, çay için ince belli bardaktan sallama olmayan çay benim olmazsa olmazımsa kahve için de hakkını vermek lazım diye düşünürüm.
Türk Kahvesi severim, bazen de evimde filtre kahve içerim. Ama Viyana`ya gittiğimde kahvelerin tadına gerçekten doyamadım. Sadece tadından değil, kahve kültüründen de etkilendim sanırım...
Karabatak`a geri dönersem; eski bir torna atölyesi olan bu yüzyıllık bina uzun bir tadilat sonunda yenilenerek bugünkü haline gelmiş. Karabatak, adı gibi arka sokaklara saklanmasına rağmen bulmak hiç zor değil.
Menü kahve ağırlıklı olsa da çay da mevcut. Bunun yanı sıra karnınızı da doyurabilirsiniz tabii ki.
Çok hoş ve sakin bir ortamda harika kahvenizi içip kitabınızı okumak veya kablosuz internetten de yararlanmak mümkün. Yolunuz düşerse diye adres aşağıda:
Kemankeş Mahallesi
Kara Ali Kaptan Sokak 7 Karaköy
www.karabatakkarakoy.com
---------------------------------------------------
Başka başka Semi`den ne haber?
Hafta sonu CISV`den iki çocuk misafirim olacak. CISV nedir, hangi ülkeden gelecekler, onları nereye götüreceğim, benimkilerle birlikte toplam dört erkek çocukla huni takmadan nasıl günler geçireceğim diğer post konusu olsun:)
Yorucu günler seni bekliyor, İstanbul'u böyle bilip de gezmek gibisi var mı? Böyle şeyler yapmaya ihtiyacım var yazını okuyunca anladım. Selamlar...
YanıtlaSilİlham kaynağı olmuşum, ne güzel:)
SilYorucu günleri aklıma getirmemeye çalışıyorum şimdilik:)
İstanbul'a geldiğimde "yüzeyselde" olsa gezdiğim yerler Galata Karaköy Eminönü İstiklal Beyoğlu vs. Bence İstanbul buraları. Bu adresi not ettim.
YanıtlaSilYazdığınıza katılıyorum, benim de en sevdiğim yerler diyebilirim.
Silbayilirim ben de kirtasiye kagit dükkanlarina, saatlerimi geciririm..
YanıtlaSilJulius Meinl'in acildigini duymustum, demek karaköy'deydi onu bilmiyordum, geldigimde ugramak isterim.
Bu arada, Viyana'daki ilk kahve ile bir yazi yazmistim, belki ilgini ceker, zira Türklerden gelen kahveyle acilan ilk cafenin sahibi bugün gene Türkler :)
http://itir-cafemelange.blogspot.co.at/2011/07/gece-kadar-siyah-cehennem-kadar-scak-ve.html
sevgiler
Esas kahve konusunu tabii sana sormalı Itır`cım:)
SilYazını okudum. Benim bakındığım kaynaklarda Georg Franz Kolschitzky`nin ilk kafeyi açtığı yönünde.
Ama sen yazdıysan doğrudur. Zaten bu Polonyalı adam biraz enteresan biriymiş. Sadece tüccarlık da yapmış olabilir:)
Benim en çok takıldığım yerler kırtasiyeler, bir de mutfak ıvır zıvırları. Hamburg`daki WMF`in merkezdeki mağazasında saatler geçirmezsem olmaz:)
Sevgiler...
Istanbul, Mayis 2013 de evliligimizin 10,5 yilini kutlama bahanesiyle ajandamizda... En son ziyaretim 2000'de idi(cok ayip)... ben yinede notlarimi aldim...
YanıtlaSilCISV'den ziyaret, Cocuklar icin cok keyifli olacak kesin. Nerden geliyor olacaklar merak ettim...postunuzu merakla bekliyorum.
Çok ara vermişsiniz sahiden:)
SilCISV`yi ben de merakla bekliyorum. Çocukların hangi ülkelerden geleceklerini ben de henüz bilmiyorum. Cuma günü Open Day var, belli olacak.
Haftaya yazarım bir post:)
Son bolumu ile beni cok guldurdun. Kolay gelsin sekerim, keske o rada olup sana destek cikabilseydim, onlarin dilinden ben iyi anlarim biliyosun!!!
YanıtlaSilCok guzel yerlere gitmissin, kagit-kirtasiye urunlerine benim de tutukum sonsuz, gecenlerde 'nohut.blogspot.com' sitesinde, site sahibinin dergi veya baska yerlerde begendigi desenlerin renkli fotokopilerini cektirerek degisik desenli kagitlar elde ettigini okumustum, simdi ben de onun icin sayfa sayfa topluyorum!!!! Bizim gibiler iflah olmaz canikom :-)
Haydi kolay gelsin, sen cikarsin bu isin icinden alninin akiylan!
Senin o taraflardan yok ama Güney Amerika`dan var bildiğim kadarıyla.
SilGel bana yardıma. Bir de bu veletler İngilizce bilmeyebilirler tabii. Geçen yıl 23 nisan çocuğu aldım. İspanya`dan, tek kelime İngilizce bilmiyor. Göbeğim çatladı anlatana kadar:)
Evde atmaya kıyamadığım şeylerin başında kağıt geliyor. Aslında o kadar çok şey var ki kağıtla yapılacak. Dergilerden özellikle kolaj yapılabilir. Bakalım, biriktiriyorum ben de:)
Bakalım haftaya bir post yazarım çocuklarla ilgili.
Sevgiler canım...
Sevgili Semi guzelliksin....Okudukca keske daha onceden tanisaydik diyorum... Istanbuldaki adresleri anneme verecegim cok selmalar...
YanıtlaSilHiçbir şey için geç değil, bak ne güzel oldu blog vasıtasıyla bir şekilde buluştuk:)
SilSevgiler...
Kagithane oldukca tehlikeli ama bir o kadar da eglenceli bir yere benziyor, gidip gezmek lazim gordugum herseyi alma riskine ragmen :)))
YanıtlaSilTehlikeli gerçekten, özellikle bu kırtasiye işini çok sevenler için:)
SilHediyelik olarak çok hoş ürünler var, hepsinin Türk malı olması ayrı bir güzellik.
Yurt dışındaki dostlara bir şey göndermek her zaman kolay değil. Bazı şeyler Çin malı, insan Türk malı ürünler arıyor haliyle...
Semicim ne güzel yerler tanıtmışsın.Bir daha ki İstanbul ziyaretim için listeye aldım:))Teşekkürler..
YanıtlaSil: ) Kağıthane'ye bayılıyorum ve kendimi kaybediyorum orda. Baktıklarıma bir daha döne döne bakıyorum: ) Ondan kimse benimle gelmiyor oraya: )
YanıtlaSilİsim-hayvan-bitki ben de almıştım ama henüz erken diye çıkarmadık ortalığa. Amerikan servisleri de çok güzeldi...
Julius Meinl bilmiyordum, gidip bir kahvesine bakmak lazım...
Diğer postunu da merak ediyorum ve en çok da çocuklarım seninkilerden küçük ya, seni arkadan notları alarak takip etmek hoşuma gitmeye başladı: )
Benim çocuklar dağıtırdı orayı da, yanımda değillerdi.
SilDükkan küçük ama çok şey var gene de.
İsim-bitki çoktan oynandı bizde:)
Hediyelik olarak çok şey var, yurt dışında yaşayan dostlar için. Türk malı olması ayrıca güzel:)
Dediğim gibi kahve tiryakisi değilim, ben beğendim. Bu tabii biraz damak tadı. İnsan alışık olmadığı bir tat karşısında çıkınca herkesin pek beğendiği bir şeyi beğenmeyebiliyor.
Çocuklarla ilgili bir post haftaya gelir.
Bakalım kıvırabilecek miyim? Gene de not kağıtlarını hazırla:))
Sevgiler...
Harika bir yazı olmuş kırtasiyelere girince bende kendimi kaybedenlerdenim ilk fırsata not ediyorum uğranacak yerler diye ve ben tam kahve triyakisi oraya geçmişken eh bi de uğrar kahve içip yorgunluk atarız mis gibi dumanı tüten ...
YanıtlaSilİnternet sitesine bakın, başka yerlerde de var Kağıthane.
SilSevgiler...
Ben de eski bir CISV lideri ve aktif bir gönüllü olarak çocuklarla nede ne yapıldı postu istiyorum Semi:) Ayrıca Julius Meinl'e de bayılırım ki kendisiyle de tam anlamıyla bir CISV aksiyonunda tanışmışımdır:)
YanıtlaSilPost kesinlikle olacak. Meraktayım ben de, ezberlemem gereken kamp kuralları var sırada:))
SilHnagi ülkelerden gelecekleri de henüz belli değil.
Seneye de benim büyük oğlan gidecek, aksilik olmazsa.
Güzel bir organizasyon, ciddi ve güvenilir.
Çocukların öz güvenle büyümesi ve farklı kültürleri tanıması açısından avantaj diye düşünüyorum.
not edilecek adresler için teşekkürler canım. ilk fırsatta uğrayabilirim umarım...
YanıtlaSilhuniye gerek duymadan dört değil ondört çocukla bile başedebilirsin sen, sana güveniyorum semi:))
sevgiler
Dur bakalım o kadar güvenme:)
SilHaftaya yazarım detayları Nagehan`cım:)
İstanbul'da oturmama rağmen bu yerleri hiç duymamıştım en kısa zamanda gidip görülmeli ve okkalı bir kahve içilmeli.
YanıtlaSilUzaktakiler daha meraklıyız sanırım:))
SilÇok uzun yıllar Karaköy'de çalıştım son 3 seneye kadar gitmemiştim bilgi için tşk ederim Çocuklarla bir İstanbul modern çalışmasına katıldığımızda kesinlikle ziyaret edilecekler arasına eklendi
YanıtlaSilÇocuklarla İstanbul Modern, benim de listemde bu arada.
SilO zaman şu bahsettiğiniz Karaköy lokantasına da giderim:)
Teşekkürler, not ettim.
Bu arada kısa Not hala oradadır Karaköy lokantasında Ege otlarından yemekler , ciger tava ve vişne soslu sakızlı muhallebisi çok güzeldi /
YanıtlaSilKağıthaneye gitmekle isabetli bir karar vermişsin:)siteye daha önce bakmıştım güzel ürünler var. Kahve'ye gelince kahveyi severim.Türk kahvesini nadiren olsada nescafeyi her gün mutlaka içiyorum.Adresleri not ettim belki birgün lazım olur.
YanıtlaSilMisafirlerin geliyormuş,yeni postu merakla bekliyorum:))
Ürünleri gerçekten güzel ve kendine özgü. Tam hediyelik:)
SilYeni post haftaya artık:)
Sevgiler Nuray`cım...
canım bizde hafta sonunda istanbuldaydık ama öyle baktık geldik senin bakışın bambaşka seviyorum bunu..
YanıtlaSilGiderken ufak bir plan yap derim. O zaman etkin bir gezme-tozma oluyor Zuhal`cim:)
SilSevgiler canım:)
Okumaya öyle dalmışım ki yazı bitince aaa oldum. Çok keyifliymiş mekanlar. Linklere bakayım :)
YanıtlaSilMüsait olunca bakarsın:)
Silsemicim çok teşekkür ederim bu güzel paylaşım için kağıthaneyı cok merak ettim en kısa zamanda gitmek istiyorum..kahveyı cok seven bır esım olduğu içinde onu karabataga götürmek isterim..tekrar teşekkürler..
YanıtlaSilKağıthane`nin sitesine girip inceleyebilirsiniz.
SilBen teşekkür ederim ilgilendiğiniz için:)
Ben bir yorum bırakmıştım ama kayboldu mu ne? (tam olarak aynı olmasa da)Demiştim ki keyifle okurken bir de baktım yazı bitmiş :) Ben de kırtasiye kalem kağıt delisi bir kişi olarak çıkamazdım sanırım oradan.
YanıtlaSilYorumun kaybolmadı merak etme, üstte:)
Silİlk olarak sitelerine girip bak, hepsi çok hoş şeyler. Özellikle hediyelik olarak:)
Verdiğin iki adreste beni çığlık çığlığa çağırıyor:))) Nasıl gitmemişim, nasıl es geçmişim bilemedim şimdi. Ben ki kırtasiye ürünlerine tutkun, ben ki kahve bağımlısı:)))
YanıtlaSilPaylaştığın için teşekkürler.
Sevgilerimle.
Tam senlik o zaman adresler. İçeriye girip incelediğimde aklıma sen geldin zaten. Çünkü kedili yelpazeler, kartlar göz kamaştırıyordu:))
SilBen teşekkür ederim.
Sevgiler canım:)
....hepsi %100 Türk malı! sözü beni oraya götürmeye yeter Semi.. Bu ülkede ne kaldı ki %100 türk malı olan....
YanıtlaSilAynen katılıyorum Begit. Neye elimi atsam Çin malı!
SilO yüzden böyle yerler buldu mu desteklenmeli...
çok oldu Karaköy'ün yanından beri geçmiyorum.
YanıtlaSilaslında kendi oluşturduğum üçgenimde dönüp dolaşıyorum.
bu yazını okuyunca fark ettim birden.
ilham verdin Semicim her zamanki gibi:)
Karaköy çok değişiyor son dönemde takip ettiğim kadarıyla.
SilSana ilham verdiysem ne mutlu!
Blogunu yeni keşfettim.Çok keyifli postların var.Üyenim seni de üyelerim arasında görmek isterim :) http://zs-zsezgin.blogspot.com/
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Geldim ve üye oldum:)
Silkağıthaneyi yerinde ziyaret edemedim ama bir kaç ay önce internet sitelerinden aldığım haftalık işler ajandasıyla unutkanlığıma epey bir destek oldum. Karabatak gidilecek yerler listemdeydi, hatırlatma ve geniş bilgi için teşekkürler. Sevgiler...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim, gene gel:)
SilKarabatak çok ilgimi çekti doğrusu bir kahve sever olarak, muhteşem bir yere benziyor dekorasyonu falan İstanbul mekan ve yer bakımından dipsiz kuyu sanki, gelip uzun uzun gezebilmeyi çok isterdim, bu arada bir internet adresi gönderecektin bana hatırlatıyım :) diğer postu da merakla bekliyorum semicim ;)
YanıtlaSilİstanbul`da mekan çok Derya...Hepsi de kendine özgü, hoş yerler...
Silİnternet adresi gönderme işlemi tamamdır. Gecikme için özür:)
Diğer post haftaya:)
Sakin bir ortamda kahve içip , kitap okumak . Karabatak tam bana göreymiş o zaman .
YanıtlaSilDekorasyonuna da bayıldım . Adresi not ediyorum . Teşekkürler canım , sevgiler.
Ben teşekkür ederim:)
SilSema'cigim, Adresleri not ettim. Agustos basinda Istanbul'a geldigimde hemen Karaköy'ün yolunu tutucam. Özellikle Julius Meinl'da kah
YanıtlaSilve icmemek olmaz. Tesekkürler:)(Fatos Herrmann)
Fatoş`cum, seni burada görmek ne güzel!
Silİstanbul derken, görüşürüz değil mi?
Bakarsın beraber içeriz kahvemizi:))
Semi, ben Kağıthane'ye gidemem! Gidersem bütün dükkanı almaya kalkışırım. Eyvahlarım olsun, rüyama girecek bu gece =)
YanıtlaSil:)) O zaman sana kötü bir şey yaptım demek ki:))
Silof Semi yaaaa, farz oldu benim oraya gitmem =(
Silkağıthane'nin ürünleri muhteşem gerçekten. insan neyi alacağına karar veremiyor. bu arada mekana bayıldım, yolum o taraflara düştüğünde mutlaka uğrayacağım. sevgiler...
YanıtlaSilTam sizin isminize yakışan bir adres: kağıt faresi, çok sevdim:)
SilSevgiler...
evet tam bana göre :) çok teşekkürler...
SilSemi, hastasıyız Kağıthanenin :)) güzel bir iş fikri ben pek sevdimdi:)) Link için şunu diyeceğim "harikasın" bu kahve Julius Meinl'ın fesini senden öğrenmiş olduk ben onu Katrin diye bir Almana sordumdu bu nedir çocuk mudur, fes midir diye, mal mal bakmıştı suratıma :)) sayende öğrendim ben de :)
YanıtlaSilLogo, fes derken detaylı bilgiye buradan da bakabilirsin Bolat: http://www.meinl.com/story.html
SilKağıthane`yi pek sevdim. Elim dolu döndüm ama çoğu hediyelik. Bence yurt dışındaki dostlar için çok hoş hediyelikler, ne kaldı ki %100 Türk malı:)
Harikasın Semi :)) biraz zaman geçsin ben de bu Julius Meinl hakkında yazayım, senden esinlendim :)
SilBöyle şeyleri biraz araştırınca çok dağılıyorum, toparlamak zor oluyor:)
SilJulius Meinl hakkında yazdıklarımdan fazla okudum ama konu çok dağılacak diye yazmadım. Mesela bir kaynakta logoyla ilgili ırkçılık haberi vardı. Logo sanırım o yüzden değişmiş.
Araştırınca her şeyin altından bir şey çıkıyor:)Bilgi kirliliği de cabası...
Yaz yaz sen, merak ettim neler çıkacak:)
çok güzel 1 blog ,takibe alacağım =)
YanıtlaSilViyana'da heryerde o fesli çocuğu gördüğümden beri julius meinl'ın logosunu hep merak etmiştim bende,mutlaka gideceğim =) tesekkurler öneri için.
banada beklerim =)
Çok teşekkürler:)
SilSize de uğrarım, gene beklerim...
Semi harika bir yazı yine:) kağıthaneyi çok sevdim:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler Ecerce:)
Silkültür ,sanat,gezi üzerine güzel bir yazı olmuş her zamanki gibi
YanıtlaSilKağıthaneyi geçen sene TRT de kültür sanat programında izlemiştim yaptıkları bütün ürünleri detaylı bir şekilde tek tek anlatmışlardı çok hoşuma gitmişti tabi İstanbul bana uzak olduğu için maalesef böyle güzelliklerden mahrum kalıyorum ,İstanbul da olup da böyle güzellikleri kaçıranlarda çok şey kaçırmış olur
senin bu yanın güzel fırsatını bulursam kaçırmam diyenler densin
Karabatak mekanın kahve hikayesi de oldukça efsanevi imiş ,afiyet bal şeker olsun diyeyim
çocuklarla geçireceğiniz diğer yayını merakla bekliyor olacağım
sevgilerimle öptüm :)
Kağıthane pek çok yerde çıktı aslında. Ben de bir yerlerde görüp not etmiştim.
SilÇocuklarla ilgili post artık haftaya gelir:)
Çok teşekkürler güzel yorumun için Fatoş`cum:)
Kağıthane'yle ilgili colored books adlı kitap bloğumda bir post yayımlamıştır. Gerçekten gitmeyi çok istediğim yerlerden birisi. Eğer detaylı bir videosunu izlemek istersen Facebook Kısa ve Net sayfasını tavsiye ederim.
YanıtlaSilÇok teşekkürler. Bloğunuza gelip ilgili videoya da baktım. Daha önce görmemiştim, iyi oldu.
Silblog sayfanız özgün ,canlı ,zengin içerikli ve çok enerjik geldi.Kağıthane ise beni son edrece cezbetti.İstanbul'a yolum düştüğünde bu adresleri yanımda bulunduracağım:-))takibinizdeyim ,bundan böyle:)Bu arada siz bloguma katılmasaydınız varlığınızı bilmeyecektim,teşekkürler.....
YanıtlaSilBen teşekkür ederim, çok güzel sözler bunlar:)
Silkolşitzki hakkaten de ilginç bir hikayeymiş:)
YanıtlaSilbir önceki sergi yazısı da çok imrendiriciydi doğrusu :) iyi gezmeler:)
blog sayfanızzı çok beğendim.20 yıldır istanbuldayım kağıthane ve karabataktan haberimin olmamasına çok hayıflandım doğrusu en kısa zamanda gideceğim ve kahvemi içeceğim.sizi izlemeye aldım bende beklerim
YanıtlaSilİstanbul`un hızına yetişmek mümkün değil:)
SilBen de geldim bloğunuza...
ben opsu da tavsiye ederim :)
YanıtlaSilÇok güzel bir adres, kaydettim. Bir sonraki Karaköy ziyaretinde lazım olacak:) Teşekkürler...
Silİstanbul mekanda da , tarihtede cennet gibi .
YanıtlaSilBugün ilginç bir hikaye daha öğrenmiş oldum . Her nekadar çok fazla İstanbul gezerim olmasada bir yudum aldım kahveden
Elif`cim yorumuna teşekkürler. Sen bir toparlan daha çok gezersin:)
SilSevgiler...
ay ınanmıyorum superrr cok merak ettımmmm, cok tesekur ederımmm mutluluk kokann blogger arkadasım
YanıtlaSilNe güzel bir yorum, çok teşekkürler.
SilMutluluk kokuyor muyum sahi??
hemen şimdi kalkıp gidesim geldi
YanıtlaSilbu istanbula yetişemiyorum ben daha neler nereler var bilmediğim:(((
zevkle takipteyim seni:)
İstanbul her zaman keşfedilesi bir yer, bitmiyor, bitmeyecek:)
SilTeşekkürler takibin için:)
Çok güzel anlatmışsın hakikaten.
YanıtlaSilen yakın zamanda gideceğim :)
Çok teşekkürler:)
SilNedenini bilmiyorum ama ben Karaköy taraflarını seviyorum.